Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2017/5327 E. 2020/2981 K. 14.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5327
KARAR NO : 2020/2981
KARAR TARİHİ : 14.09.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı … ve arkadaşları, … İlçesi … Mahallesinde bulunan dava dilekçesinde hudutlarını belirttikleri ve kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın murisleri … adına kayıtlı olan 103 ada 33 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğunu belirterek, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, adlarına tescil edilen taşınmazın bir bölümünün tescil harici yol olarak haritasında gösterildiği iddiasıyla irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak dava açmıştır. Kadastro tutanağı düzenlenip kesinleşen yerlerde dahi 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen on yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılabildiğine ve kanunda tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi sebeplere dayanarak dava açma hakkını sınırlayan bir süre de öngörülmediğine göre; mahkemece işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken Mahkemece, tescil harici bırakılan taşınmazın yöredeki kadastro tutanağının düzenlenme tarihine göre tespit dışı bırakılma tarihinin 28.07.2007 olduğu, davanın ise 24.08.2012 tarihinde açıldığı, makul 2 yıllık sürenin geçirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle varılan sonuç dosya kapsamına ve davanın niteliğine uygun düşmemektedir.
Hal böyle olunca TMK’nın 713/3. maddesi uyarınca yasal hasım olan Hazine ile … Köyü Tüzel Kişiliği’ne karşı açılan dava, hükümden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun’un 1. maddesi gereğince çekişmeli taşınmaz bölümünün bulunduğu Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin sınırlarının il mülki sınırları olarak belirlenmesi nedeniyle Kamu Tüzel Kişiliği olarak yasal hasım sıfatını kazanan …’na da yöneltilmiş ise de, davada Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın da yasal hasım olarak yer alması zorunlu olduğundan öncelikle davacı tarafa, davalarını Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na da yöneltmeleri için süre ve imkan tanınmalı; taraf teşkilinin sağlanması halinde Büyükşehir Belediyesi’nin de savunma ve delilleri sorulmalı; bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.