YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5321
KARAR NO : 2021/2715
KARAR TARİHİ : 25.03.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Davacı adına aynı çalışma alanında belgesizden tespit veya tescil edilen taşınmaz miktarının Kadastro Müdürlüğü, Tapu Müdürlüğü ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulması, dava tarihinden 15-20- 25 yıl öncesine ait üç farklı tarihe ait hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı’ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulması; bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, fen bilirkişisi, ziraatçi bilirkişi, jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle jeodezi ve fotogrametri mühendisine incelemesi yaptırılarak çekişme konusu taşınmazın hava fotoğraflarında gösterilmesinin istenilmesi, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılması; ziraatçi bilirkişiden, taşınmazın fotoğraflarının da yer aldığı mevcut ve geçmişteki niteliği, üzerindeki bitki örtüsü, toprak yapısı hususlarında, fen bilirkişiden ise, taşınmazı komşu parseller ile birlikte gösteren keşfi takibe elverişli krokili rapor alınması; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesi, niteliği, zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi ve dava tarihine kadar davacı yararına 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin dolup dolmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, tanık ve yerel bilirkişi ifadelerinin bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporuyla denetlenmesi ve bundan sonra davanın mahiyeti gereği yapılması gereken yasal ilanlar da yapılmak suretiyle iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 09/03/2017 tarihli fen bilirkişi raporuna ek krokide sınırları gösterilen ve “tescili talep edilen ev” olarak belirtilen taşınmazın son parsel numarası verilmek suretiyle davacı … adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; davacı, dava dilekçesinde açıkça 133.98 metrekare yerin adına tescili istemiyle dava açtığına, Mahkemece de 117.53 metrekare yerin davacı adına tesciline karar verildiğine göre, davanın kısmen kabulü ile reddedilen kısım yönünden kendini vekille temsil ettiren ve hükmü temyiz eden davalı Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz olduğu gibi; kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında açılan tescil davasında hükmü temyiz eden Hazine, 4721 sayılı TMK’nın 713/3. maddesi uyarınca yasal hasım olması nedeniyle davada taraf olduğundan, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.03.2021 gününde oy birliği ile karar verildi.