Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2017/5041 E. 2020/4575 K. 22.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5041
KARAR NO : 2020/4575
KARAR TARİHİ : 22.10.2020

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
KANUN YOLU: TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, … Köyü çalışma alanında bulunan 183 ada 40 parsel sayılı 4769,24 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, miras hakkına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı … adına tespit edilmiştir. Davacı …, adına tespit edilen dava dışı 183 ada 41 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde bulunan ve hasat zamanı yol olarak kullandığı bölümün davalı … adına tespit edildiğini belirterek, bu bölümün adına tescili istemi ile Kadastro Mahkemesi’nde dava açmıştır. Kadastro Mahkemesince davanın görev yönünden reddine, dava konusu 183 ada 40 parsel sayılı taşınmaz ile dava dışı 183 ada 41 parsel sayılı taşınmazların tutanak asıllarının Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş; hükmün davacı … tarafından temyizi üzerine yapılan inceleme neticesinde Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 2010/2821 Esas, 2011/1397 Karar sayılı ilamı, “taşınmaz başında yeniden keşif yapılması, davacının dava ettiği yerin açıkca belirlenmesi, dava konusu edilen yerin kadastro tespiti sırasında tutanağı düzenlenmeyen “yol” olarak bırakılan taşınmaz bölümü olduğu belirlendiği takdirde görevsizlik kararı verilmesi, dava konusunun 183 ada 40 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığının belirlenmesi halinde tarafların delillerinin toplanılarak sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda yeniden görevsizlik kararı verilmiş, verilen kararın davacı tarafından temyizi üzerine yapılan inceleme neticesinde Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 2013/8471 Esas, 2013/18850 Karar sayılı ilamı ile hükmün onamasına karar verilmiş ve davacı tarafın karar düzeltme istemi de reddedilmiştir. Görevsizlik kararına istinaden dosyanın gönderildiği Sulh Hukuk Mahkemesi’nde yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı, davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde, davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, dava konusu taşınmazın yol niteliğinde olup olmadığı kesin olarak belirlenmemiş, yetersiz ve çelişkili bilirkişi raporu ile yetinilmiş, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların bu konuda çelişkili beyanları bulunmasına rağmen bu çelişkiler giderilmemiş, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin süre ve niteliği kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece, öncelikle temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ilgili kurumlardan getirtilerek dosyasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrometri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın dava tarihinden önceki niteliği, zilyedinin kim olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, varsa imar-ihya işleminin kim tarafından, ne zaman ve ne şekilde yapıldığı, yol olarak kullanılıp kullanılmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın toprak yapısını, bitki örtüsünü, önceki ve şimdiki niteliğini, zirai durumunu, kültür arazisi niteliğinde olup olmadığını, öncesinin imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp tamamlandığını, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü ve çekişmeli taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, bilimsel esaslara ve somut verilere dayanan, komşu taşınmazlarla mukayeseli değerlendirmeyi içerir şekilde rapor aldırılmalı, çekişmeli taşınmaz ve çevresinin yakın plan panoramik fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmaz sınırları kabaca işaretlettirilmeli; uydu fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmışsa hangi tarihte tamamlandığı, kullanıma ara verilip verilmediği, taşınmazın yol niteliğinde olup olmadığı hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor aldırılmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir rapor ve kroki düzenlettirilmeli; tescil davalarında, TMK’nın 713/4. ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yaptırılması gerektiği göz önünde bulundurulmalı ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacı … davalıya iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.