Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2017/4722 E. 2020/4805 K. 27.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4722
KARAR NO : 2020/4805
KARAR TARİHİ : 27.10.2020

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
KANUN YOLU: TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 27.10.2020 gün ve saatte temyiz eden Hazine vekili Avukat … ile aleyhine temyiz istenilen Türkiye Tekstil Örme ve Giyim Sanayi vekili Avukat … geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece dava konusu taşınmazın 1. derece arkeolojik sit alanında kaldığı gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; dava konusu taşınmaza revizyon gören 09.05.1973 tarih, 6 sıra numaralı tapu kaydı 4.593,00 metrekare yüzölçümünde olup, “deniz” sınırı itibariyle değişir nitelikte bulunmakta ise de, deniz sınırının yöntemine uygun olarak belirlenmesi ve tapunun, diğer sınırlarda sözü edilen kişilerin de bulunması halinde sabit hudutlu olarak kabul edilebileceği belirtilerek; Hazinenin davasının söz konusu tapu kaydının miktar fazlasına yönelik olduğu ve kaydın yüzölçümü olan 4.593,00 metrekare yüzölçümündeki bölümün tespitinin kesinleştiği ve taşınmazın sit alanında kalmasının mülk edinilmesine engel teşkil etmeyeceği gözönüne alınmak suretiyle mahallinde yeniden keşif yapılması; kıyı kenar çizgisinin yöntemince belirlenmesi; taşınmaza revizyon gören kaydın sabit hudutlardan başlanmak suretiyle yöntemince uygulanması; deniz hududunun belirlenmesi ve diğer sınırlarda sözü edilen kişilerin de bulunması halinde taşınmazın tapu kayıt maliki adına tescil edilmesi; aksi halde tapu kaydı miktar fazlası üzerinde tapu kayıt malikleri ve bayilerinin ne zamandan beri, ne şekilde zilyet olduklarının ve yine bu bölüm yönünden taşınmazda kültür varlığı bulunup bulunmadığının araştırılması; bundan sonra toplanan deliller uyarınca karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı Hazinenin davasının kabulüne, diğer tüm davacılar ve müdahil davacının davalarının ayrı ayrı reddine, dava konusu 406 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişinin 08.12.2015 tarihli rapor ve eki krokisinde (C) harfi ile gösterilen 4.593,00 metrekarelik bölümünün aynı parsel numarasıyla tarla vasfıyla davalı Türkiye Tekstil Örme ve Giyim Sanayi İşçileri Sendikası adına tapuya
kayıt ve tesciline, bu bölümün tapu kaydının beyanlar hanesine “2981 sayılı Kanun’un 6. maddesi uyarınca 1. derece arkeolojik sit alanı olduğu” şerhinin yazılmasına, taşınmazın geriye kalan ve aynı krokide (D) harfi ile gösterilen 12.507,00 metrekarelik bölümünün farklı parsel numarasıyla tarla vasfıyla davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline, bu bölümün tapu kaydının beyanlar hanesine de “2981 sayılı Kanun’un 6. maddesi uyarınca 1. derece arkeolojik sit alanı olduğu” şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı … vekili, bir kısım davacıların mirasçıları … ve müşterekleri vekili ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davalı … davacılardan ayrı ayrı alınmasına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.