YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4477
KARAR NO : 2021/5261
KARAR TARİHİ : 11.06.2021
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, Tutak İlçesi Elho Köyü çalışma alanında bulunan 124 parsel sayılı 1484.600,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 20 dönüm norm sınırının miktar fazlası olarak çayır vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. İtirazı kadastro komisyonunda reddedilen davacılar …, … mirasçıları … ve …, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Yargılama sırasında … ve arkadaşları, vergi kaydı, irsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 124 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının iptali ile fen bilirkişisi Abdurrahman Toka’nın 25.02.2016 tarihli ek rapor ve ek rapor ekindeki krokisinde (A) harfi ile gösterdiği 1.204.048,00 metrekare yüzölçümünün 12 pay kabul edilerek davacılar ve katılanlar, (B) harfi ve kırmızı renkle gösterdiği 280.552,00 metrekare yüzölçümünün son parsel numarası verilmek sureti ile mera vasfı ile sınırlandırılmasına ve mera özel siciline tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacıların tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uyduğu, miktar fazlası bölüm yönünden ise zilyetlikle mülk edinme koşullarının davacılar yararına gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç yasal düzenlemeler ile dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır.
Davacı … ve arkadaşlarının dayandığı 11.12.1946 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydının hudutları sırt, hali, kuru çay ve tarik olup, her yere uyabilecek nitelikte sınırlar olduğundan, söz konusu tapu kaydının dava konusu taşınmazlara ait olduğunun kabulü mümkün bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi beyanları ile çekişmeli taşınmazın davacılar tarafından yaylakiye olarak kullanıldığı ve evveliyatından beri yaylakiye olduğu dosya kapsamı ile belirlenmiş olup, belirlenen bu niteliğe göre taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça değer taşımayacağı da kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca; Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de; kadastro hakiminin sicil oluşturma görevinin bulunduğu gözetilerek, kısa kararda teknik bilirkişi raporuna ek krokide (B) bölümü yönünden hüküm kurulduğu halde, gerekçeli kararda bu bölüm yönünden hüküm kurulmaması hatalı olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.