Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2017/4193 E. 2018/7285 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4193
KARAR NO : 2018/7285
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

MAHKEMESİ :… MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında Uzuntarla-Merkez Mahallesi çalışma alanında bulunan 171 ada 3 parsel sayılı 25.437,21 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz … tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca … sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın tarla olarak 1990 yılından beri … oğlu…’ın kullanımında bulunduğu şerhi yazılmak suretiyle … adına tespit edilmiştir. …, taşınmazın bir bölümünün kendi fiili kullanımında olduğu iddiasına dayanarak; … ve müşterekleri, yine taşınmazın bir bölümünün kendi fiili kullanımlarında olduğu iddiasına dayanarak; … ise taşınmazın müşterek murislerinden geldiği ve tüm mirasçıların hak sahibi olduğu iddiasına dayanarak, ayrı ayrı dava açmışlardır. Yargılama sırasında …, davacılardan … ile aynı sebebe dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı … ve müdahil davacı …’ ün davalarının kabulüne, diğer davacıların davalarının reddine, dava konusu 171 ada 3 parsel sayılı taşınmazın … tespitinin iptaline, taşınmazın … tutanağının beyanlar hanesine “iş bu taşınmaz … oğlu 1890 doğumlu muris … mirasçılarının verasette iştiraken kullanımındadır, taşınmazın tamamı 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi gereği … adına … sınırı dışına çıkarılmıştır.” ibaresi eklenerek … adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar … ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı … ve müdahil davacı …, dava konusu taşınmazın tarafların müşterek murisleri olan …’dan geldiği ve murisin terekesinin mirasçılar arasında taksim edilmediği iddiasına dayanarak; davacı … … ve müşterekleri ise taşınmazın bir bölümünün kendi fiili kullanımlarında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Birleşen dosya davacıları-davalılar … ve müşterekleri ile bir kısım davalılar, davacı … ve müdahil davacı …’nin davasına cevaben, müşterek muris …’a ait olan dava konusu taşınmazın muris tarafından sağlığında, kendi murisleri olan … ve …’a devredildiğini, taşınmazın uzun süre murisleri tarafından, ölümleriyle de kendileri tarafından kullanıldığını, davacı tarafın taşınmazlarda zilyet olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece; taşınmazın tarafların müşterek murisi …’dan intikal ettiği, murisin terekesinin taksim edilmediği, bir kısım mirasçının taşınmazı kullanmasının diğer mirasçıların haklarını etkilemeyeceği gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazın öncesinde tarafların müşterek murisi … kullanımında olduğu kuşkusuzdur. Ancak tarafların müşterek murisinin terekesinin taksim edilip edilmediği, murisin sağlığında taşınmazı hibe edip etmediği, murisin ölümünden sonra taşınmazın kim tarafından, ne şekilde kullanıldığı yönündeki beyanlar uyuşmazlığı aydınlatmaya yeterli olmadığı gibi, tespite aykırı sonuca ulaşıldığı halde tespit bilirkişileri de dinlenilmediğinden yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahkemece mahallinde dava konusu taşınmazı iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarından dava konusu taşınmazın müşterek muris … tarafından mirasçılardan birine hibe edilip edilmediği veya murisin ölümüyle mirasçılar arasında yöntemince taksim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın tespit tarihinde ve öncesinde kimin fiili kullanımında bulunduğu hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli, teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli, krokili rapor alınmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; … hakiminin doğru sicil oluşturmak zorunda olduğu göz ardı edilerek, … mirasçılarının isimleri belirtilmeden genel ifadeyle taşınmazın iştiraken … mirasçıları kullanımında bulunduğu şeklinde şerhe ilişkin karar verilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Y/T