Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2017/407 E. 2017/742 K. 10.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/407
KARAR NO : 2017/742
KARAR TARİHİ : 10.02.2017

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Daha önce tescil harici bırakılan yerlerde 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Geçici 8. maddesine istinaden yapılan kadastro sırasında … Mahallesi çalışma alanında bulunan 1177 ada 295 parsel sayılı 396,51 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, üzerinde bulunan mandalina ağaçlarının …’ya ait olduğu kadastro tutanağının beyanlar hanesinde belirtilmek suretiyle tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki şerhin iptali istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında …, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın adına tescili istemiyle karşı dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı Hazine davasının reddine, davacı … davasının kabulüne; çekişmeli 1177 ada 295 parsel sayılı taşınmazın davacı … adına tapuya tesciline karar verilmiş, karar davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 15.03.2016 tarih 2016/859-2016/2662 Esas ve Karar sayılı ilamıyla hükmün, “gerekli incelemenin konunun uzmanı olmayan bilirkişi eli ile yapılmasının isabetsiz olduğu, bu nedenle taşınmazı gösterir hava fotoğrafları üzerinde konunun uzmanı olan jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi eliyle inceleme yapılması, buna göre taşınmazın niteliği ile taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihinin ayrı ayrı saptanması, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi gerektiği belirtilerek” araştırmaya yönelik olarak bozulmasına karar verilmiştir. Taraflarca karar düzeltme yoluna başvurulmaması üzerine dava yeniden esasa kaydolunarak Mahkemece yapılan yargılama sonunda “jeodezi ve fotogrametri mühendisi ile aynı eğitimi almış olan harita ve kadastro mühendisinin de aralarında bulunduğu bilirkişi kurulunun 29.09.2015 tarihli ek raporunun kabul edilen bilimsel inceleme yöntemlerine göre yapılan inceleme sonucu verildiği, benzer nitelikte başka dosyalarda da aynı uygulamanın Yargıtay’ca yapılan incelemede yeterli görülmüş olduğu” belirtilerek önceki kararda direnilmiştir.
Direnme kararının Hazine vekilince temyiz edilmesi üzerine, 02.12.2016 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 43. maddesi ile değişik 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373. maddesinin 5. fıkrası ve aynı Yasa’nın Geçici 4. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, yerel mahkemece verilen direnme kararına yönelik olarak yeniden öncelikle inceleme yapılması için dava dosyası Dairemize gönderilmiş olup, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun olan direnme hükmünün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 10.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.