Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2017/4006 E. 2020/4166 K. 09.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/4006
KARAR NO : 2020/4166
KARAR TARİHİ : 09.10.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu … Köyü çalışma alanında bulunan 200 ada 34 parsel sayılı 2.848,38 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak fındık bahçesi vasfıyla … adına tespit ve tescil edildikten sonra satış nedeniyle … adına kayden intikal ettirilmiştir. Davacı … ve arkadaşları irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 200 ada 34 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının 1/3 payının iptali ile iptal edilen bu payın davacı … ve arkadaşları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı … ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazın murisleri …’ın sağlığında, babaları …’ın yaptığı paylaştırmaya istinaden kendilerine kaldığı iddiası ile dava açmışlar; davalı ise, dava konusu taşınmazın …’a ait olduğunu ve …’ın sağlığında yaptığı paylaşım ile kayınbabası …’a kaldığını ve ondan da kendisine satış yoluyla intikal ettiğini savunmuştur. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık taşınmazın öncesinin muris ….’ye mi ait olduğu kimin yaptığı bağışla (paylaştırma ile) kime kaldığı ne zamandan beri, kimin hangi sıfatla kullanımında olduğu noktasındadır. Mahkemece, taşınmaz, kök muris …’a ait iken sağlığında yaptığı taksim ile davacılar ile bir kısım dava dışı mirasçılara verdiği, daha sonra diğer paydaşların paylarını davacılara devrettikleri; kadastrodan sonra … tarafından gelini …’a yapılan satışın kötü niyetli olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Mahkemece icra edilen keşifte dinlenen mahalli bilirkişi … ile davalı tanıkları … ve …’ın benzer beyanlarında, çekişmeli taşınmazın davacıların muris … tarafından sağlığında …’a verildiği, diğer çocuklara ise başka yerlerin verildiği ve …’ın da kadastrodan sonra vefat etmeden önce çekişmeli taşınmazı gelini …’a devrettiği ifade edilmiş; duruşmada beyanlarına başvurulan davacı tanıkları …, …, …, … ve … ise çekişmeli taşınmazın …’ın yaptığı paylaşım sonucunda davacılara ve dava dışı (mirasçı) kızlarına verildiğini, sonrasında dava dışı mirasçıların çeşitli işlemlerle çekişmeli taşınmaz üzerindeki haklarını davacılara devir ettiklerini beyan etmişlerdir. Bu haliyle, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki oluştuğu halde, Mahkemece, beyanlar arasındaki çelişkiler giderilmeden karar verildiği gibi, dava gayrimenkule ilişkin olduğu ve bu nitelikteki davalarda tüm tanıkların taşınmaz başında dinlenilmesi gerektiği halde, bir kısım taraf tanığının duruşmada dinlenilmesi de usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı karar verilemez.
Hal böyle olunca; Mahkemece doğru sonuca ulaşabilmek için mahallinde, yaşlı, tarafsız, çekişmeli taşınmazı iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ile tarafların delil listesinde ismi yazılı tüm tanıklar ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ayrı ayrı dinlenilmek suretiyle, öncelikle taşınmazın müşterek murislerden hangisine ait olduğu, kimin zilyet olduğu; taşınmaz…’ye ait ise diğer miras bırakan İsmail’in taşınmazda kullanımı olup olmadığı, varsa zilyetliğin hangi nedene dayandığı, taşınmazın maliki olan muris tarafından sağlığında taşınmazlar bağışlanarak paylaştırma yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise hangi hakka dayalı olarak kullanıldığı, çekişmeli taşınmazın kime verildiği, zilyetliğinin devredilip devredilmediği, devredilmiş ise ne zaman devredildiği hususlarında somut olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; beyanlar arasında oluşacak çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; çelişkinin giderilmemesi halinde mahkemece hangi beyana üstünlük tanındığının gerekçesi karar yerinde açıklanmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli krokili rapor alınmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, belirtilen hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.