Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2017/3802 E. 2021/1901 K. 03.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3802
KARAR NO : 2021/1901
KARAR TARİHİ : 03.03.2021

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek, doğru sonuca varılabilmesi için, öncelikle 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde belirlenen belgesiz norm sınırının tespiti için belgesizden davacı yararına tescil edilen taşınmaz mevcut ise, bu taşınmazların kadastro tutanakları ile tapu kayıtlarının, davacı tarafından zilyetliğe dayalı tescil davası açılmış ise ilgili dava dosyalarının getirtilmesi suretiyle dosyanın ikmal edilmesi, ardından mahallinde, yerel bilirkişi ve tanıkların katılımıyla yeniden keşif yapılması, dava konusu taşınmaz bölümünün eskiden beri hangi şekilde kullanıldığının, davacı tarafın taşınmaz üzerinde zilyetlik ve tasarrufunun bulunup bulunmadığının, varsa zilyetliğin şeklinin ve süresinin belirlenmesi, özellikle zeminde mevcut yolun eskiden beri kullanış biçiminin, yüklü bir hayvanın geçebileceği genişlikte olup olmadığının belirlenmesi, teknik bilirkişiden alınan beyanları denetlemeye ve keşfi takibe elverişli rapor alınması ve bundan sonra TMK’ nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince yasal ilanların yapılması suretiyle toplanmış ve toplanacak tüm deliller değerlendirilerek bir karar verilmesi’’ gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda kabulüne, 02.01.2014 tarihli bilirkişi raporunda (E) harfi ile gösterilen 138,63 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün davacı adına tapuda kayıtlı 163 ada 6 parsel sayılı taşınmaza tevhidi suretiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı TMK’nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında, 4721 sayılı TMK’nın 713/3. maddesi uyarınca davanın, yasal hasım konumunda olan Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliğine birlikte yöneltilmesi zorunludur. Yasal hasım konumundaki tüzel kişiler davaya dahil edilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması hukuken mümkün değildir. Karar tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince çekişmeli taşınmazın bulunduğu … İli, Büyükşehir Belediyesi statüsüne kavuşturulmuş, aynı zamanda büyükşehir belediyesinin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmiş, büyükşehir belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmış ve böylelikle büyükşehir belediyesi statüsünde olan illerin sınırları içindeki tespit harici bırakılan taşınmazlar hakkında açılacak tescil davalarında, ilçe belediyeleri ile büyükşehir belediyeleri ilgili kamu tüzel kişilikleri sıfatıyla yasal hasım konumuna getirilmişlerdir. Somut olayda dava, davalı Hazine hasım gösterilmek suretiyle açılmış ve yargılama sırasında dava yasal hasım konumundaki … Belediye Başkanlığı’ nada yöneltilmiş ise de, … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın da davada yer alması gerektiği mahkemece gözden kaçırılmıştır. Bu nedenle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Oysa ki taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacıya, davasını … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ na yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde taraf teşkili sağlanması halinde anılan Büyükşehir Belediyesinden savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.