Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2017/3754 E. 2018/114 K. 22.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3754
KARAR NO : 2018/114
KARAR TARİHİ : 22.01.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu Ihlamur Köyü çalışma alanında bulunan 164 ada 39 parsel sayılı 329,42 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ahır ve bahçe vasfıyla davalı … ve dava dışı müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı …, kendisine ait 164 ada 12 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün çekişmeli 164 ada 39 parselde kaldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisi krokisinde (A) harfiyle gösterilen 47,33 metrekarelik kısmına ait tapu kaydının iptali ile 164 ada 12 parsel sayılı taşınmazla birleştirilerek bir bütün halde davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, (B) harfi ile gösterilen 13,72 metrekare taşınmazın davacıya ait 164 ada 12 parsel sayılı taşınmazla birleştirilerek bir bütün halde davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, dava konusu 164 ada 39 sayılı parselin tapu kayıt maliklerinden …’a karşı açılmıştır. Ne var ki, anılan taşınmazın dosyada bulunan tapu kayıt örneğine göre elbirliği mülkiyeti ile davalı … ile birlikte dava dışı … adlarına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece davacıya diğer malikleri de davaya dahil etmek üzere süre verilmesi gerekirken mahkemece bu yön göz ardı edilip taraf teşkili tamamlanmadan işin esasına girilerek karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, usulüne uygun olarak açılan bir tescil davası olmadığı halde 08.05.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) ile gösterilen bölüm hakkında da yazılı şekilde tescil kararı verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 22.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.