Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2017/3601 E. 2020/5330 K. 18.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3601
KARAR NO : 2020/5330
KARAR TARİHİ : 18.11.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle “Mahkemece doğru sonuca varılabilmesi için çekişmeli taşınmazın hangi tarihte ve hangi sebeple tescil harici bırakıldığı ve tapuya tescilli olup olmadığının sorulması, taşınmazın bulunduğu çevrede DSİ tarafından baraj inşaatı yapılıp yapılmadığı ve çekişmeli taşınmazın kamulaştırma işlemine tabii tutulup tutulmadığının araştırılması, 4721 sayılı TMK’nın 713. maddesinde düzenlenen gazete ile bir defa ve taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa olmak üzere yasal ilanların yaptırılması, dava konu taşınmazın tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf ve zilyetlik tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve ziraat mühendisi ve jeologdan oluşan bilirkişi kurulunun katılımı ile keşif yapılması, keşif anında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, davaya konu edilen taşınmazın niteliği, geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, zirai bilirkişi ve jeolog bilirkişi kurulundan, taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini belirtir ve önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu irdeler şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, taşınmazın dere yatağında kalıp kalmadığının ve derenin etkisi altında kalan sahada bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması, bilirkişi ve tanık sözlerinin komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmesi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın incelenen 3 adet fotoğrafa göre sınırlarının ve niteliğinin belirlemesinin istenilmesi, taşınmazı tüm yönlerinden gösterir fotoğraflarının çektirilmesi, fen bilirkişiye keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli kroki ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmesi, davacı adına 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddesi uyarınca belgesiz araştırması yapılması, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi, diğer yandan, hüküm gününden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa uyarınca … İlinde Büyükşehir Belediyesi kurulmuş, köylerin tüzel kişilikleri sona ermiş bulunduğundan … Belediye Başkanlığı ile … Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya dahil edilmesi gerektiğinin gözönünde tutulması ve taraf teşkili sağlandıktan sonra esasa dair inceleme ve araştırmaya geçilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 3.346,16 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı … temsilcisi ile davalı … Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına oluşan usulü müktesep hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi ve bozma ilamında tespit edilen hususlara ilişkin işlem yapılması zorunlu hale gelir. Hükmüne uyulan bozma ilamında açıkça, karar tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa uyarınca … Belediye Başkanlığı’nın davaya dahil edilmesi suretiyle taraf teşkilinin sağlanması hususuna değinildiği halde, anılan belediye yasal hasım olarak davaya dahil edilmemiş, taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazda imar ve ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığını, taşınmazın zilyetlikle iktisabı mümkün yerlerden olup olmadığını, bu anlamda dere yatağında kalıp kalmadığını açıklığa kavuşturacak şekilde ziraat ve jeoloji mühendislerinden teşekkül edecek bilirkişi kurulundan rapor alınması gereğine değinildiği halde, mahkemece ziraat mühendisi bilirkişiler tarafından ibraz edilen, mahalde alınan beyanlara dayalı olarak kanaat belirten, taşınmazın niteliğini belirlemekten uzak bilirkişi raporuna itibar edilmiş, keşif zaptında imzası bulunduğu halde, jeoloji mühendisi bilirkişi tarafından dosyaya herhangi bir rapor sunulmamıştır. Öte yandan bozma ilamında dava tarihinden 15-20-12 yıl öncesine ait hava fotoğraflarından istifa etmek suretiyle araştırma yapılması hususuna değinildiği halde, dosya arasında yer alan jeodezi bilirkişi raporunda yalnızca 1984 uçuş yılına ait hava fotoğraflarından istifade edildiği anlaşıldığı gibi, davacının tarafı olduğu … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/146 Esas sayılı dava dosyası getirtilip, davacı yönünden belgesiz zilyetlikle iktisaba ilişkin norm sınırının aşılıp aşılmadığı belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamının gerekleri göz önüne alınarak, öncelikle davacıya davasını yasal hasım konumundaki … Belediye Başkanlığı’na yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, taraf teşkilinin sağlanması halinde anılan belediyeden savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı, ardından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğünden getirtilip dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi, jeoloji mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığı ve imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlandığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın eğimini, niteliğini, toprak yapısını, bitki örtüsünü, taşınmazın imar ve ihyasına hangi tarihte başlanıldığını ve imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını, taşınmaz üzerinde ekonomik amaçlı zilyetliğe ne zaman başlanıldığını ve taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir; jeolog bilirkişiden ise, taşınmazın dere yatağından kazanılıp kazanılmadığını ve halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığını açıklayan somut ve bilimsel verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; önceki tarihli bilirkişi raporları ile varsa arasındaki çelişkilerin giderilmesi istenilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye belirtilen tarihlere ilişkin hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, sınırlarını ve taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini açıklayan rapor düzenlettirilmeli; fen bilirkişisinden keşfi takibe ve bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki alınmalı; çekişmeli taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip, üzerinde taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenmeli; ayrıca davacının tarafı olduğu … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/146 Esas sayılı dava dosyasının içeriği ve akıbeti incelenerek, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi hükmündeki sınırlamalar dikkate alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin bozma ilamına aykırı düşecek şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı … Başkanlığı’na iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.