YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3599
KARAR NO : 2020/4902
KARAR TARİHİ : 28.10.2020
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini belirlemekten uzak olduğu gibi hüküm vermeye yeterli bulunmadığı belirtilerek, doğru sonuca varılabilmesi için, çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının düzenlendiği tarihten geriye doğru en az 20-30 yıl öncesine ait (1977-1987 yılları arası) iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğraflarının bulundukları yerden getirtilerek dosya arasına konulması, ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak 3 kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik aletle inceleme yaptırılarak, öncelikle çekişme konusu taşınmazın yerinin hava fotoğrafında gösterilmesi, daha sonra niteliğinin, kullanım süresinin ve ne zaman kullanılmaya başlandığının belirlenmesine çalışılması, tanık ve diğer bilirkişi sözlerinin uzman bilirkişilerin raporuyla denetlenmesi, taşınmazlar üzerinde tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihinin bu şekilde tespit edilmesi, bundan sonra taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı yoluyla edinilmesinin mümkün olup olmadığı hususunda iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirilme yapılarak karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 120 ada 1 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile adlandırılan 180,24 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dosya arasında yer alan jeodezi uzmanı bilirkişi raporu ile ziraat bilirkişisi tarafından düzenlenen raporun içeriği ve rapora ekli fotoğraflardan, çekişmeli taşınmaz bölümünün harman yeri olarak kullanıldığına dair herhangi bir emare olmadığı, üzerinde ekonomik amaca uygun herhangi bir zilyetlik sürdürülmediği anlaşılmakta olup, bu bölümün sınırına duvar inşa edilmesinin ekonomik amaca uygun zilyetlik olarak kabulü de hukuken mümkün değildir. Taşınmazın zilyetlikle kazanılabilmesi için 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddesi gereğince, taşınmaz üzerindeki çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla sürdürülen zilyetliğin, taşınmazın ekonomik amacına uygun şekilde sürdürülmesi zorunludur.
Hal böyle olunca; Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşulları oluşmadığından davanın reddi kararı verilmesi gerekirken, dosyaya uygun olmayan gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalı Hazinenin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.