Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2017/3069 E. 2020/5919 K. 30.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3069
KARAR NO : 2020/5919
KARAR TARİHİ : 30.11.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, … İlçesi …/Hürriyet Mahallesi çalışma alanında bulunan 187 ada 45, 46, 48 ve 59 parsel sayılı muhtelif yüzölçümlü taşınmazlar, tapu kaydı nedeniyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı …, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında müdahil …, çekişmeli 187 ada 59 parsel sayılı taşınmazın babası …’dan kaldığı iddiasına dayanarak, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile murisi … mirasçıları adına tescili istemiyle davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı …’nın davasının kısmen kabulüne, asli müdahil …’nın davasının ise kabulüne, çekişmeli taşınmazların Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptaline, 187 ada 45, 46, 48 parsel sayılı taşınmazların davacı … adına, 187 ada 59 parsel sayılı taşınmazın ise … mirasçıları adına veraset ilamındaki payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece dava konusu 187 ada 45, 46 ve 48 parsel sayılı taşınmazların davacı …’nın babasına ait iken taksimen davacıya kaldığı ve tespit tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu, çekişmeli 187 ada 59 parsel sayılı taşınmazın ise öncesinin müdahil …’nın babası …’ya ait olduğu ve … terekesinin taksim edilmediği kabul edilerek … mirasçıları adına tesciline karar verilmiştir. Ne var ki, elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 640. ve 702. maddeleri uyarınca, tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu bulunmasına ve terekeye karşı üçüncü kişi konumunda bulunanlara karşı tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekliliğine rağmen mirasçıların tümünün davaya muvafakatı sağlanamadığı halde, murisin terekesine temsilci de atanmadığı başka bir ifade ile müdahilin davası yönünden aktif dava ehliyetinin sağlanmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan, tümü yönünden yapılan araştırma ve inceleme de hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazlar toprak tevzi çalışmaları sonucu oluşan tapu kaydına dayalı olarak tespit edildiği halde tespite esas tapu kayıtlarının tüm dayanak belgeleri, belirtmelik tutanakları, toprak tevzi komisyonunca düzenlenen haritası ve iktisap sebebini gösterir şekilde tüm tedavül belgeleri getirtilerek tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı ve Hazine tapusunun oluştuğu 1963 tarihine kadar zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığı, yöntemince araştırılmamış ve bir arazinin niteliğini ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, zilyetlik araştırmasında hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır.
Hal böyle olunca; öncelikle çekişmeli 187 ada 59 parsel sayılı taşınmaz bakımından; dosya içerisindeki beyanlardan … mirasçılarından …’nın “taşınmazın taksimen kendisine düştüğü, kendisinin de davacı …’a sattığına” ilişkin beyanına göre açıkça davaya muvafakatinin olmadığını bildirmesi karşısında tüm mirasçıların muvafakatlarının sağlanması hususunda imkansızlık bulunduğundan, Mahkemece, müdahil …’ya murisi …’nın terekesine temsilci tayin edilmesi için süre verilmeli, terekeye temsilci tayin edilerek aktif dava ehliyetinin sağlanması halinde müdahil …’nın davası yönünden tereke temsilcisi aracılığı ile davaya devam edilmeli, daha sonra çekişmeli tüm parseller yönünden Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilmek suretiyle taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı olduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre çekişmeli taşınmazların dayanak tapu kayıtlarının oluşum tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ( bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilen stereoskopik hava fotoğrafları ile taşınmazlara komşu durumunda bulunan taşınmazların kadastro tespit tutanakları ile varsa dayanakları ve çekişmeli taşınmazla ilgili toprak tevzi çalışmalarına ilişkin kayıt ve belgeler getirtilerek dosya ikmal edilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, tarafsız, taşınmazların 1963 yılından önceki durumunu bilebilecek yaşta ve yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile ziraat bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında dinlenilecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların kime ait olduğu, öncesinde kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, çekişmeli 187 ada 59 parsel sayılı taşınmazın müdahil … murisi …’ya ait olduğunun anlaşılması halinde tüm mirasçılar arasında geçerli bir taksimin olup olmadığı, taksim var ise dava konusu taşınmazın kime düştüğü, taksimen … mirasçılarından …’a düşmüş ise … tarafından zilyetliğin davacı …’a devredilip devredilmediği hususları ile birlikte taşınmazların öncesinin mera, yaylak, kışlak ya da genel harman yeri olup olmadığı, taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmişlerse ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; toprak tevzi komisyonu evrakı ve haritası mahallinde uygulanmalı, kapsamları tespit edilmeli; çekişmeli tüm taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve ne şekilde devam ettiği hususu tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli, davalı Hazine adına tapu kaydının oluştuğu 1963 tarihine kadar davacı veya müdahil yararına 3402 sayılı Yasa’nın 14. ve 46/1. maddesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yargılama boyunca dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkiler giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisinden, toprak tevzi komisyonu dağıtım haritası ile kadastro paftasını çakıştırmalı şekilde gösteren, aynı harita üzerinde zemindeki kullanım durumu işaretlenmiş ayrıntılı rapor alınmalı ve keşfi takibe imkan verir, kayıt uygulamasını ve bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli harita düzenlettirilmeli; ziraat mühendisi bilirkişisinden, dava konusu taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarının da yer aldığı, taşınmazları komşu parsellerle birlikte ele alan, taşınmazların öncesini ve mevcut niteliğini, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadıklarını, böyle yerlerden iseler imar-ihyaya konu edilip edilmediklerini, edilmişlerse imar-ihyalarının hangi tarihte tamamlandığını ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü açıklayan, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek stereoskop aletiyle incelenmeleri neticesinde, taşınmazların sınırlarını ve niteliğini, öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin ve davacı … vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.