Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2017/293 E. 2020/5069 K. 04.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/293
KARAR NO : 2020/5069
KARAR TARİHİ : 04.11.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, … İlçesi … Köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 6 parsel sayılı 6.428,84 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, hükmen … adına tescil edildikten sonra, 28.07.2000, 02.05.2007 ve 14.09.2012 tarihlerinde satış suretiyle sırasıyla …, … ve … adlarına tapuda kayden intikal ettirilmiş; 108 ada 8 parsel sayılı 1.131,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, hükmen … adına tescil edildikten sonra, 16.07.2001 tarihinde satış suretiyle kayden davalı … adına intikal ettirilmiş; 108 ada 14 parsel sayılı 2.047,24 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, irsen intikal, taksim, ifraz, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … adına tespit ve tescil edildikten sonra, hükmen ifrazla 108 ada 38 parsel numarasıyla ve 121,90 metrekare yüzölçümü ile davacı … adına, 108 ada 14 parsel numarasıyla ve 1.925,34 metrekare yüzölçümü ile … adına tapuya tescil edilmiş, 108 ada 14 parsel sayılı taşınmaz daha sonra 26.01.2007 tarihinde intikal ve satış suretiyle … ve … adlarına eşit payla tapuda kayden intikal ettirilmiştir. Davacı … ve …, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli 108 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tamamının, 108 ada 6 ve 14 parsel sayılı taşınmazların bazı bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ve adlarına tescili, el atmanın önlenmesi ve tazminat istemiyle terditli olarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve vekalet ücretine yönelik olarak davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacılar vekilinin dava konusu 108 ada 6 ve 14 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacılar, kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açmışlardır. Dava konusu taşınmazların kadastro tespitleri, sırasıyla 28.07.2000 ve 30.09.1998 tarihlerinde kesinleşmiştir. Kadastro tespitlerinin kesinleştiği 2000 ve 1998 yılından davanın açıldığı 05.09.2014 tarihine kadar 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiğine göre, davanın bu gerekçe ile usulden reddine karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan ret kararı verilmesi isabetsiz ise de, ret kararı sonucu itibarı ile yerinde olduğundan hükmün, gerekçesi açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Çekişmeli 108 ada 8 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davacılar, kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı olarak eldeki davayı açtıklarına göre davanın 3402 sayılı Kanun’un 12/3. maddesindeki süreye tabi bulunmaktadır. Dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği 16.10.2000 tarihi ile davanın açıldığı 05.09.2014 tarihi arasında Yasada belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğru olduğundan davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı … vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; 6100 sayılı HMK.’nın kötüniyetle veya haksız dava açılmasının sonuçları başlığını taşıyan 329/1. maddesinde; “Kötüniyetli davalı veya hiçbir hakkı olmadığı hâlde dava açan taraf, yargılama giderlerinden başka, diğer tarafın vekiliyle aralarında kararlaştırılan vekâlet ücretinin tamamı veya bir kısmını ödemeye mahkûm edilebilir. Vekâlet ücretinin miktarı hakkında uyuşmazlık çıkması veya mahkemece miktarının fahiş bulunması hâlinde, bu miktar doğrudan mahkemece takdir olunur.” hükmü yer almaktadır. Davalı vekilinin 6100 sayılı HMK.’nın 329. maddesi uyarınca vekalet ücreti yönünden talebi bulunduğu halde, davalının bu talebi yönünden Mahkemece olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.