Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2017/2721 E. 2017/3877 K. 30.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2721
KARAR NO : 2017/3877
KARAR TARİHİ : 30.05.2017

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında … Köyü çalışma alanında bulunan 131 ada … (yeni 131 ada 47) parsel sayılı ….800,44 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı tarafından davalılar aleyhine Asliye Mahkemesinde açılan tescil davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanağı ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli eski 131 ada 47 parselin kadastro tespitinin iptali ile tarla vasfıyla … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece dava tarihi itibarıyla dava konusu yerin imar ve ihyasının tamamlandıktan sonra … yılı aşkın süredir davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme, uygulama ve araştırma hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazın kadastro tespiti 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Geçici …. maddesi gereğince yapılmış olmakla çekişmeli taşınmazın, yörede yapılan ilk kadastro sırasında … çayının taşkın sahasında olduğu gerekçesiyle tespit harici bırakıldığı, akabinde 1969 yılında dere ıslah çalışması yapıldığı dosya arasında bulunan … …. Bölge Müdürlüğü’nün 26.06.2013 tarihli müzekkere cevabından anlaşılmaktadır. Aktif dere yatağında ve etki alanında kalmayan bir yer koşulları mevcut ise niteliğine göre zilyetlik ve imar-ihya yoluyla kazanılabilir. Ancak, Mahkemece taşınmaz başında ….02.2015 tarihinde yapılan keşifte, imar-ihyanın başladığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başladığı tarih yerel bilirkişi ve tanıklara ayrıca ve açıkça sorulmamış, teknik bilirkişilerce düzenlenen 06.03.2015 havale tarihli raporda davacının dava ettiği yerin iş bu dosyada dava konusu olduğu gerekçesiyle malik hanesi açık bırakılan 131 ada … parsel ile beraber bu parselin doğusunda kalıp krokisinde (A) ile gösterilen 294.82 metrekarelik taşınmaz bölümüne yönelik olduğu belirtildiği halde, (A) ile gösterilen bu bölümün tapuda kayıtlı bir yer mi, yoksa tescil harici bir yer mi olduğu, yoksa tapulama çalışmalarına konu edilen bir taşınmaz mı olduğu üzerinde durulmamış, var ise ada-parsel numarası tespit edilmemiş ve aktarılan davanın kapsamı içerisinde kalıp kalmadığı araştırılmamış, yine teknik bilirkişi raporunda 131 ada … parsel numaralı taşınmaz hakkında ada değişim tablosu düzenlendiği ve bunun sonucunda yeni ada ve parsel numarasının 131 ada 47 parsel olarak belirlendiği belirtildiği halde, ada değişim tablosunun düzenlenme nedeni üzerinde durulmamış, bilirkişi raporundaki bu değerlendirme ile yetinilerek 131 ada 47 parsel numarası üzerinden hüküm kurulmuştur. Geri çevirme ile dosya arasına getirtilen Kadastro Müdürlüğü’nün ……..2017 tarihli müzekkere cevabına göre ise … Kadastro Müdürlüğü’nün … Tapu Müdürlüğü’ne yazdığı ……..2013 tarih ve 18720005-150/2110 sayılı yazıları ile yeni ada değişim tablosu düzenlendiği ve çekişmeli taşınmazın 131 ada 47 parsel numarasını aldığı belirtilmiş ise de bunun gerekçesi de dosya kapsamından ve ilgili yazıdan anlaşılamamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle; çekişmeli 131 ada … parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak ada değişim tablosunun düzenlenme nedeni ve dayanağı olan bilgi ve belgeler Kadastro Müdürlüğünden istenmeli, dava tarihinden …-…-… yıl öncesi evreye ilişkin farklı tarihlere ait en az … hava fotoğrafı, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları istenilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, üç kişilik zirai bilirkişi kurulu ve jeolog bilirkişi katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, davacının imar-ihya işlemlerine hangi tarihte başlayıp, hangi tarihte bitirdiği, tarımsal amaçlı zilyetliğin ne zaman ve ne surette başladığı ve sürdürüldüğü gibi hususlar tek tek ve olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar haritasında işaret ettirilmeli, komşu taşınmazlarla mukayeseli mahkeme gözlemi tutanağa geçirilmeli, taşınmazın tüm yönlerinden gösterir fotoğrafları çektirilmeli, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye hava ve uydu fotoğrafları üzerinden bilimsel yöntemlerle (hava fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası ölçeği harita çizim programları aracılığıyla eşitlenerek çekişmeli taşınmazın konumunun çevre parsellerle birlikte harita üzerinde gösterilmesi, hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle) inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın imar-ihyasına en erken ne zaman başlanıldığının ve ne zaman tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, krokisinde (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün aktarılan davanın konusu olup olmadığı (……..2010 tarihli teknik bilirkişi raporuna ekli kroki de dikkate alınmak suretiyle) net olarak belirlendikten sonra bu kısmın tescil harici alanda mı kaldığı yoksa iş bu dava devam ederken hakkında tutanak düzenlenen bir yer mi olduğu tereddütsüz olarak saptanmalı, şayet (A) ile gösterilen bu yer tescil harici alanda kalıyor ise hakkında tutanak düzenlenmeyen taşınmaz hakkında Kadastro Mahkemesinin görevli olmadığı dikkate alınarak bu bölüm yönünden görevsizlik kararı verilmeli, şayet dava devam ederken hakkında tutanak düzenlenen bir yer olup aktarılan davanın kapsamında kalıyor ise ada parsel numarası tespit edildikten sonra, tutanağı davalı hale getirilerek dosya arasına konulmalı ve tespit ve (oluşmuş ise) tapu kayıt malikleri de davaya dahil edilmeli ve yukarıda belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri bilimsel esaslara göre düzenlenmiş teknik raporlarla denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Açıklanan şekilde araştırma ve inceleme yapılmaksızın hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,
30.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.