Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2017/2515 E. 2020/5915 K. 30.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2515
KARAR NO : 2020/5915
KARAR TARİHİ : 30.11.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “davacı tarafa tanık ve varsa diğer delillerini bildirmesi için süre verilmesi, dayandığı vergi kaydındaki kayıt maliki … oğlu … ile irs ilişkisi bulunup bulunmadığının sorulması ve bu hususun nüfus kayıtları getirtilerek araştırılması, ondan sonra taraf tanıkları ve yöreyi iyi bilen, tarafsız ve olabildiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişilerin katılımı ile taşınmaz başında yeniden keşif yapılması, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından dava konusu taşınmaza Hazine tapusunun oluştuğu 1961 yılından önce kimin, ne şekilde ve hangi tarihten itibaren zilyet olduğu ve zilyetliğin hangi tarihte başladığı hususlarının ayrıntılı şekilde sorulması, beyanlar arasında çelişki olduğunda giderilmeye çalışılması, davacının dayandığı vergi kaydının zemine uygulanması, 1961 yılından önce dava konusu taşınmaz üzerinde davacı ve bayilerinin 20 yıla ulaşan, aralıksız, çekişmesiz, malik sıfatıyla ve ekonomik amaca uygun zilyetliklerinin bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacının dayandığı vergi kaydı maliki ile aralarında ırsi ilişkinin tespit edilemediği, dayanılan vergi kaydının komşu parsel malikine ait olduğu ve davacının dayandığı vergi kaydının kendisi açısından zilyetliğine karine oluşturmadığı gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir. Ne var ki, mahallinde icra edilen keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi …, davacının ve öncesinde babasının taşınmaz üzerinde zilyetliğini doğrulamış olup davacı tanıkları da benzer yönde beyanda bulunmuşlardır. Ayrıca belirtmelik tutanağında çekişmeli taşınmazla ilgili davacının dedesi …’in vergi kaydının bulunmadığı ancak taşınmaz üzerinde 20 yılı aşkın zilyetliğinin bulunduğu belirtilmiş olup, ziraatçi bilirkişi raporu ile de taşınmazın uzun yıllardır tarım arazisi olarak kullanıldığı ve çevresini de tarım arazilerinin oluşturduğunun belirtilmiş olması karşısında, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı yararına, zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiğinin ispat edildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.