Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2017/2505 E. 2021/2314 K. 10.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2505
KARAR NO : 2021/2314
KARAR TARİHİ : 10.03.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek; dava tarihinden en az 20-30 yıl (1977-1987 tarihleri arası) öncesine ait iki ayrı zamanda çekilmiş yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı’ndan, fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise İl Kadastro Müdürlüğü’nden getirtilerek dosya arasına konulması, jeodezi ve fotogrametri uzmanı mühendislerinden oluşacak üç kişilik bilirkişi kurulu ile teknik, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte; dava konusu taşınmazın davacı tarafça emek ve para sarf edilerek imar-ihya edilip edilmediği, imar-ihyanın ne zaman başladığı, para ve emek sarfının ne şekilde yapıldığı, zilyetliğin nasıl devam ettiği hususlarının, yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, komşu taşınmazlara uygulanan tapu ve vergi kayıt örneklerinin dava konusu taşınmaz yönünü ne gösterdikleri üzerinde durulması ve teknik bilirkişiye işaret ettirilmesinin sağlanması, hava fotoğrafları ile İl Kadastro Müdürlüğünden istenen paftaların çekildikleri ve düzenlendikleri tarihlere göre dava konusu yerin kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı veya hangi nitelikte bulunduğu hususlarına ilişkin uzman bilirkişilerden denetime elverişli, gerekçeli ve karşılaştırmalı rapor alınması; daha önce rapor alınan … bilirkişileri dışında üniversitelerin toprak bölümünden seçilecek üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu aracılığıyla dava konusu taşınmaz ve çevresindeki arazinin toprak yapısı, birlikte incelenmek suretiyle, dava konusu yerin kültür arazi haline getirilen yerlerden bulunup bulunmadığını, taşınmazın imar ve ihya edilip edilmediğini, mera vasfında olup olmadığını açıklar nitelikte, gerekçeli, karşılaştırmalı ve denetime elverişli rapor alınması, uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesindeki norm sınırlamaları dikkate alınarak taşınmazın 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu uyarınca sulu tarım arazisi niteliğinde olup olmadığının üzerinde durulması ve sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 331 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi … ’in ve harita mühendisi …’nin 25.05.2016 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 95.676,51 metrekarelik bölümünün davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline; Hazine dışındaki diğer davalılar yönünden husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine vekili ve … … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere göre, davalı … … vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden Belediye Başkanlığı’ndan alınmasına,
2) Davalı Hazine vekilinin çekişmeli taşınmazın bölümüne ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Her ne kadar Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, hükmüne uyulan bozma ilamında dava konusu taşınmaz bölümüne ilişkin dava tarihinden en az 20-30 yıl öncesine ait (1977-1987 yılları arası) yüksek çözünürlüklü hava fotoğrafları temin edildikten sonra mahallinde, yeniden keşif yapılarak yöntemince zilyetlik araştırılması yapılması hususlarına işaret edildiği halde, 1985 ve 1999 tarihlerine ait hava fotoğrafları temin edilerek harita mühendisi bilirkişilerden rapor alınmış; ancak bu rapor taşınmaz bölümünün evveliyatını, kullanım süresini, niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığını açıklamaktan uzak ve son derece yetersiz olmasına ve incelenen hava fotoğraflarında dava konusu taşınmaz bölümünde imar-ihyanın tespit edildiğinin belirtilmesiyle yetinilmiş olmasına rağmen, belirtilen tarihler arasında başka uçuşun olup olmadığı Harita Genel Müdürlüğünden sorulup varsa söz konusu hava fotoğrafları temin edilip yeniden belirtilen hususları açıklayan denetime elverişli rapor alınmamış, taşınmaz bölümünün niteliğinin, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklinin ve süresinin ne olduğunun tespiti yönünden hüküm vermeye elverişli olmayan yetersiz ve soyut nitelikteki ziraatçı bilirkişi raporu ile yetinilmiş, üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış ve çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle kazanım şartlarının oluşup oluşmadığı somut olarak ortaya konulmadan hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgi sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihi olan 2007 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü’nden getirtilerek dosya arasına konulduktan sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, üç kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulu ve üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmaz bölümünün öncesinin ne olduğu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, taşınmaz bölümü üzerindeki zilyetliğin hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, taşınmaz bölümü imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise ne şekilde imar-ihya edildiği ve imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde çelişkiler yöntemine uygun şekilde giderilmeye çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; … mühendisleri bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümünün niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, zilyetlik var ise ara verilip verilmediğini, taşınmaz bölümü üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmaz bölümünün imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını açıklayan ve komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısını, eğimini ve bitki desenini irdeleyen, önceki … bilirkişi raporunu değerlendiren, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş ve sınırları işaretlenen fotoğrafları ile desteklenmiş, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi kurulundan, yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafı ile dosya arasında bulunan hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi yaptırılmak suretiyle, taşınmaz bölümünün sınırını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmaz bölümü üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; fen bilirkişisine, keşfi ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, Mahkemece infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde hüküm kurulması zorunlu olduğu halde, dosya arasında bulunmayan fen bilirkişisi … ve harita mühendisi …’nin 25.05.2016 tarihli raporlarına atıf yapılmak suretiyle infazı kabil hüküm kurulmaması dahi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.