YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2348
KARAR NO : 2021/2311
KARAR TARİHİ : 10.03.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulamanın hüküm vermek için yeterli bulunmadığı belirtilerek; çekişmeli taşınmazın imar planına hangi tarihte alındığının araştırılması, tespit ve dava tarihinden 20 yıl öncesine ait (1953-1958 yılları arası ve 1982-1987 yılları arası) hava fotoğrafları ve memleket haritalarının getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, 3 … mühendisi bilirkişisi, 3 jeolog bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinden oluşacak bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden yapılacak keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği hususlarının etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, jeodezi ve fotogrametri mühendisinden, standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritaları, stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenmek suretiyle, dava konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğu, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığı ve tamamlandığı, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığı konularında bilimsel ve teknik verilere dayalı rapor alınması, ziraatçi bilirkişileri ve jeolog bilirkişilerden, dava tarihinde taşınmazın dere yatağı olup olmadığını, tespit tarihindeki ve dava tarihinden 20 yıl önceki ve hali hazırdaki niteliğini, konumunu, bitki örtüsünü ve kullanım durumunu belirten rapor alınması, fen bilirkişisine taşınmazın belirlenecek durumu ile ilgili olarak, hava fotoğrafları ile mukayeseli, taşınmazın koordinatlarını ve sınırlarını gösterir bütün yönlerinden çekilmiş fotoğraflarının eklendiği, keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmesi, uygulamada komşu parsel tutanak ve varsa dayanaklarından da yararlanılması, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 07.11.2015 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli Ek-1 nolu krokide (A) harfi ile gösterilen 2.020,84 metrekarelik bölümün hüküm yerinde gösterilen payları oranında davacı … mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine vekili ve Karaçulha Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddelerine dayalı tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. 4721 sayılı TMK’nın 713/3. maddesi gereğince, tescil davalarında Hazinenin yanında ilgili kamu tüzel kişiliklerine de husumet yöneltilmesi zorunludur. Yasal hasım konumundaki kamu tüzel kişileri davaya dahil edilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması hukuken mümkün bulunmamaktadır. Somut olayda dava, Hazine ve Karaçulha Belediye Başkanlığı hasım gösterilerek açılmış olup, karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun hükümleri uyarınca … Belediye Başkanlığı ve … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın davada taraf olması gerektiği Mahkemece gözden kaçırılmıştır. Bu nedenle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez, Oysaki, taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, davasını yasal hasım konumundaki … Belediye Başkanlığı ve … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na da yöneltmesi için davacı tarafa süre ve imkan tanınmalı, taraf teşkilinin sağlanması halinde, adı geçen Belediyelerin savunma ve delilleri sorulup, bildirdikleri takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.