Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2017/2295 E. 2021/2736 K. 25.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2295
KARAR NO : 2021/2736
KARAR TARİHİ : 25.03.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek, öncelikle, kök muristen kaldığı anlaşılan taşınmaz yönünden davacıların aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığının tespiti için muris …’ın veraset ilamı getirtilip, kök murisin başka mirasçısı olup olmadığının denetlenmesi, başka mirasçısı bulunduğu takdirde davaya muvafakatlerinin sağlanması için gerekli işlemlerin yapılması, çekişmeli 467 parsel sayılı taşınmazın idari yönden tapuya tescil edildiği 2006 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait üç farklı tarihe ait hava fotoğrafının ilgili yerden getirtilmesi, bundan sonra yöntemince seçilmiş yerel bilirkişi, taraf tanıkları, 3 kişilik … mühendisi kurulu, jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti ile mahallinde keşif yapılması, belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak çekişme konusu taşınmaz bölümlerinin hava fotoğraflarında gösterilmesi, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar- ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğin ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılması, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesi, niteliği, zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi ve Hazine tapusunun oluştuğu tarihine kadar davacılar yararına 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin dolup dolmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporuyla denetlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gereğine ve fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümün Hazine adına sonradan tapuya tescil edildiği gözetilerek bu bölüm yönünden tapu iptal kararı verilmeden tescil kararı verilmesinin ve veraset ilamına atıf yapılmadan ya da davacıların payları ayrı ayrı gösterilmeden çekişmeli taşınmazların miras payları oranında davacılar adına tesciline şeklinde infaza elverişli olmayacak şekilde hüküm kurulmasının isabetsizliğine” değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 467 parsel sayılı taşınmazın 23.12.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümün tapu kaydının iptaline, aynı raporda (A) harfi ile gösterilen tescil harici bölüm ile (B) harfi ile gösterilen bölümlerin davacılar adına veraset ilamındaki payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Mahkemece hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümlerinde imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı ve davacılar lehine zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli bölümün hangi nedenle tescil harici bırakıldığı araştırılmamış, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, muhtaç ise imar ihyanın ne zaman başlayıp ne zaman tamamlandığı belirlenmemiş; hava fotoğrafı incelemesinde, 1985 yılı hava fotoğrafında çekişmeli bölümler üzerinde kullanım olmadığının belirtilmesine rağmen, ziraatçı bilirkişi raporunda aynı tarihte kullanım olduğu belirtilmek suretiyle çelişki oluştuğu halde bu çelişki giderilmemiş; ziraatçı bilirkişi raporunda taşınmaz bölümlerinin uzun yıllardır tarımsal faaliyette kullanıldığı soyut olarak belirtildiği halde, taşınmaz bölümlerinde imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise hangi tarihte tamamlandığı ve taşınmaz bölümleri üzerinde zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususunda somut verilere dayalı açıklamalara yer verilmemiş; çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde 250 adet çam ağacı bulunduğu belirtildiği halde, bu ağaçların dikilmek suretiyle mi yoksa kendiliğinden mi yetiştiği araştırılıp belirlenmemiş ve taşınmaz üzerindeki evin niteliği ve yaşının tespiti amacıyla inşaat mühendisi bilirkişiden rapor alınmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın hangi nedenle tescil harici bırakıldığı Kadastro Müdürlüğünden sorularak belirlendikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik … mühendisi bilirkişi kurulu, inşaat mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı ve kullanımın imar-ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren 20 yıla ulaşıp ulaşmadığı, taşınmazın kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, taşınmaz bölümleri üzerinde sürdürülen zilyetliğin mevcut olup olmadığı ve mevcut ise imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli ve beyanları komşu taşınmazlara ait tespit tutanağı ve dayanağı kayıtlarla denetlenmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor düzenlettirilmeli; … mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya konu edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, çekişmeli bölüm üzerindeki 250 adet çam ağacının dikilmek suretiyle mi yoksa kendiliğinden mi yetiştiğini açıklayan, önceki raporları karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını içerir, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; inşaat mühendisi bilirkişisinden, çekişmeli bölüm üzerindeki evin niteliğini, yapılış şeklini ve yaşını açıklayan rapor alınmalı; bu şekilde tescil harici bırakılan yer yönünden dava tarihine kadar, 467 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümü yönünden ise idari yoldan tapunun oluştuğu tarihe kadar davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.