Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2017/2144 E. 2020/5914 K. 30.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2144
KARAR NO : 2020/5914
KARAR TARİHİ : 30.11.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, … İlçesi … köyü çalışma alanında bulunan 118 ada 9 parsel sayılı 10.889,13 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, … adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı …, tapu kaydına dayanarak, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 118 ada 9 parsel de davalılar adına payları oranında kayıtlı taşınmazın 1/25’er hisse oranında iptali ile davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline (1/25 pay davacıya geriye kalan 24 payda 6 pay dahili davalı …’e, geriye kalan 18 pay diğer dahili davalılar …, …, … ve … arasında eşit olarak paylaştırılmak üzere) karar verilmiş; hüküm, bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın davalı ölü İsmail’in yurt dışında çalışıyor olması sebebiyle fiilen davacı tarafından kullanıldığı ve yine davalı ölü İsmail’in eşi ve çocuklarına da davacı tarafından bakıldığı, bu durumda tanık anlatımlarına göre minnet karşılığı olarak 46/1120 hissesinin davacı …’e resmi olarak verilip adına tapu kaydı düzenlendiği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, davacının dayandığı 28.07.1997 tarih 4 sıra numaralı tapu kaydı ile davalı tarafın dayandığı Şubat 1984 tarih 9 sıra ve 14.11.1968 tarihli tapu kayıtlarının tesisinden itibaren tüm tedavülleri, varsa haritaları ve tüm oluşum belgeleri, çekişmeli taşınmazı dıştan çevreleyen tüm komşu parsellerin kadastro tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler, dayanılan tapu kayıtlarının kadastro sırasında revizyon gördüğü taşınmazların bulunup bulunmadığı araştırılıp varsa bu taşınmazların kadastro tutanaklarının onaylı suretleri ile oluşmuş ise tapu kayıtları getirtilmemiş ve yöntemince tapu kayıt uygulaması da yapılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonucu varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, tarafların dayandığı 28.07.1997 tarih 4 sıra, Şubat 1984 tarih 9 sıra ve 14.11.1968 tarihli tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri, varsa haritaları ve tüm oluşum belgeleri, dayanılan tapu kayıtları kadastro sırasında revizyon görmüşlerse, revizyon gördükleri taşınmazların kadastro tutanakları ve oluşmuş ise tapu kayıtlarının onaylı suretleri ve revizyon gördüğü taşınmazlar ile bu taşınmazlara komşu taşınmazları da bir arada gösterecek birleşik harita, dava konusu taşınmaza komşu olan taşınmazların tespit tutanaklarının onaylı suretleri ve dayanakları Tapu ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilmeli; bundan sonra mahallinde, yaşlı ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi eşliğinde yeniden keşif yapılmalı; yapılacak keşifte, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesi hükmü uyarınca tarafların dayandığı tapu kayıtlarının dayanağı harita mevcut ise, yerel bilirkişi yardımı ve uzman teknik bilirkişi eliyle yöntemince yerine uygulanmalı, uygulama yapılırken haritası bulunan kayıtlarının kapsamlarının öncelikle haritasına göre belirleneceği gözetilmeli, haritası bulunmayan kayıtlardaki sınırların tespiti bakımından mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına başvurulmalı; tapu kayıtlarının kapsamları okunup, kayıtlarda yazılı hudutlar yerel bilirkişilerce zeminde göstertilmeli, kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişilerce zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların kayıtların uygulanması ve taşınmazların tasarrufu hususundaki beyanları, komşu parsel tutanakları ve dayanakları kayıtlarla denetlenmeli; teknik bilirkişiden, tapu kaydının varsa revizyon gördüğü parsellerin de dikkate alındığı, komşu parsellerin dayanağı kayıtların dava konusu taşınmaz yönünü ne okuduğunun belirlendiği ve kroki üzerinde işaretlenmek suretiyle tapu kaydının sınır denetiminin yapıldığı ve kayıtların kapsamlarının kesin olarak gösterildiği keşfi izlemeye imkan veren, ayrıntılı ve gerekçeli rapor ve kroki alınmalı; taşınmazın tümünün ya da bir kısmının tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız tespit edilmeli; bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.11.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.