Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2017/1950 E. 2020/5912 K. 30.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1950
KARAR NO : 2020/5912
KARAR TARİHİ : 30.11.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı …, … İlçesi … Köyü çalışma alanında bulunan ve 1992 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 27.10.2015 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfiyle gösterilen 1.603,68 metrekarelik kısmın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili, … vekili ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı TMK’nın 713/1., 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde, davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Ne var ki, çekişmeli taşınmazın niteliğinin belirlenmesi hususunda en etkili yöntem hava fotoğrafı incelemesi olduğu halde hava fotoğrafı incelemesi yöntemine uygun şekilde yapılmamış, dava tarihinden ya da taşınmaz dava tarihinden önce kesinleşmiş imar planı kapsamında ise imar planının onay tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait 3 adet hava fotoğrafı üzerinde jeodezi ve fotogrametri mühendisi tarafından inceleme yaptırılması gerektiği halde tek hava fotoğrafı incelemesi ile yetinilmiş, taşınmaz bölümünün imar planı kapsamında kalıp kalmadığı araştırılmamış, jeolog bilirkişi raporunda taşınmaz üzerinde orman bitkileri bulunduğu bildirildiği halde taşınmazın öncesinin orman olup olmadığı yönünde araştırma yapılmamış, tek ziraatçi bilirkişi tarafından hazırlanan ve taşınmazda imar-ihya çalışmalarının tamamlanıp tamamlanmadığını açıklamaktan uzak, soyut içerikli raporla yetinilmiş ve ayrıca çifte tapunun oluşmasının önlenmesi bakımından teknik bilirkişinin rapor ve krokisi eklenmek suretiyle, krokide yer alan taşınmaz bölümlerinin tapuda kayıtlı yerlerden olup olmadığı Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı ilgili kurumlardan sorularak belirlenmeli ve imar planı kapsamında ise imar planının onaylı bir örneği dosyaya getirtilmeli, ayrıca taşınmaz bölümüne ait en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilmek suretiyle taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden ya da taşınmaz bölümü dava tarihinden önce kesinleşmiş imar planı kapsamındaysa imar planının onay tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü’nden getirtilerek dosya arasına konulmalı, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı Orman İdaresinden sorularak yapılmış ise orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği dosya arasına alınmalı, bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 ziraat mühendisi, 1 jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 1 orman mühendisi ve 1 fen elemanından oluşan bilirkişi heyetinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı imar-ihyasına ne zaman başladığı ve imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı hususları sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraatçı bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı, mevcut ise zilyetliğin hangi tarihten beri ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, çekişmeli taşınmaz bölümü ile komşu taşınmazların toprak yapıları ve nitelikleri bakımından fark bulunup bulunmadığı hususlarını ve çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğini, kullanım durumunu ve üzerinde sürdürülen zilyetlik süresini açıklayan bilimsel verilere dayalı gerekçeli ve ayrıntılı rapor alınmalı ve bu rapora taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş, komşu taşınmazlar ile aralarındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğraflarının eklenmesi istenilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi tarafından hava fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası ölçeğinin harita çizim programları aracılığıyla eşitlenmesi suretiyle çekişmeli taşınmaz bölümünün konumunun çevre parsellerle birlikte harita üzerinde gösterilmesi istenilmeli ve hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, davaya konu taşınmaz bölümünün öncesinin ne olduğunun, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığının, böyle yerlerden ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığının ve taşınmaz bölümünün davacı tarafça ne şekilde kullanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; orman mühendisi bilirkişiden, bölgede orman tahdidinin ne zaman yapılıp kesinleştiği, dava konusu taşınmaz bölümünün tahdit dışında bırakılıp bırakılmadığı, ormandan açılıp açılmadığı ve orman sayılan yerlerden olup olmadığı hususlarında bilimsel esaslara ve maddi verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir rapor ve kroki düzenlettirilmeli; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri varsa komşu taşınmaz tutanak ve dayanaklarıyla ve bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanacak söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; çifte tapunun oluşmasının önlenmesi bakımından teknik bilirkişinin rapor ve krokisi eklenmek suretiyle, krokide yer alan taşınmaz bölümlerinin tapuda kayıtlı yerlerden olup olmadığı Kadastro Müdürlüğü’nden sorulmalı ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı Belediyelere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.