Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2017/1879 E. 2018/4757 K. 17.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1879
KARAR NO : 2018/4757
KARAR TARİHİ : 17.09.2018

MAHKEMESİ :…… MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
…… sırasında ……… Köyü çalışma alanında bulunan 117 ada 6 ve 8; 118 ada 5; 119 ada 1; 120 ada 2, 8, 9, 10, 11 ve 12; 170 ada 17, 39; 171 ada 29; 174 ada 9 ve 10; 188 ada 19; 194 ada 3, 4, 5, 6, 8 ve 10; 198 ada 3, 4 ve 5; 201 ada 3, 5, 6; 202 ada 2 ve 204 ada 12 parsel sayılı yüzölçümleri tutanaklarında yazılı taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ayrı ayrı davalılar adına tespit edilmiştir. Davacı …, miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 117 ada 6 ve 8 parsel ve 120 ada 2, 8, 9, 10, 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline, 118 ada 5, 119 ada 1, 194 ada 3, 4, 5, 6, 8, 10 parsel sayılı taşınmazların kök muris … oğulları … ve ……… … adına tapuya tesciline, 174 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazların kök muris … oğulları …, ……… … ve … adına tapuya tesciline, 170 ada 17 ve 39, 171 ada 29, 188 ada 19, 198 ada 3, 4 ve 5, 201 ada 3, 5 ve 6, 204 ada 12 ve 202 ada 2 parsel sayılı taşınmazların kök muris … oğlu … adına tapuya tesciline, 120 ada 3, 187 ada 5, 194 ada 9 ve 225 ada 16 parsel sayılı taşınmazlar yönünden mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın bu parseller yönünden görevli ……… Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı … vekili ile davalılar … ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı …, dava konusu taşınmazların taraflarla müşterek murisi olan dedeleri …’dan geldiğini, ………’in vefatı ile mirasının çocukları olan …, ……… …, …, …, … ve babası olan …’nın kaldığını, murisin terekesinin taksim edilmediğini ileri sürerek, miras hakkının adına tescili istemiyle dava açmıştır. Bir kısım davalılar … ve müşterekleri ise, dava konusu taşınmazların davacının iddia ettiği gibi müşterek murisleri olan dedeleri …’dan geldiğini ancak, ………’in vefatı ile çocuklarının, murisin terekesini taksim ettiğini, yapılan taksimle davacıya da dava dışı 120 ada 3, 187 ada 5, 194 ada 9 ve 225 ada 16 parsel sayılı taşınmazların düştüğünü, herkesin kendisine taksimle kalan taşınmazları yıllardır kullandığını ileri sürerek davanın reddini savunmuşlar ve bir kısım tapu kayıtlarına dayanmışlardır. Mahkemece, dava konusu taşınmazların bir bölümünün yalnızca kök muris ……… oğlu … tarafından, bir bölümünün kök muris ……… oğlu … ile ……… … tarafından imar ve ihya edildiği, bir bölümünün ise tespit malikleri tarafından zilyet edildiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazların, tarafların müşterek murisi …’dan geldiği dosya kapsamıyla sabit olup, ihtilaf kök murisin ölümünden sonra mirasçılar arasında taksim yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise taşınmazların taksimen kime düştüğü noktasında toplanmaktadır. Ne var ki; mahkemece bu husus açıklığa kavuşturulmamış, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların soyut nitelikteki beyanları ile yetinilmiş, tespite aykırı sonuca ulaşıldığı halde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilmemiş, davalı tarafın dayandığı tapu kayıtları yöntemince uygulanmamıştır. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tüm tespit bilirkişileri ve teknik bilirkişi katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarından kök muris …’nın terekesinin tüm mirasçıların katılımı ile taksim edilip edilmediği, taksim edilmiş ise taşınmazların kime isabet ettiği, taraflara birlikte ya da ayrı ayrı isabet edip etmediği, taşınmazların kim tarafından, ne şekilde kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; davalı tarafın dayandığı tapu kayıtları tesislerinden itibaren tedavülleriyle birlikte okunup sınırlar yerel bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden uygulanan tapu kayıtlarının kapsadığı alanları gösterir, denetime ve keşfi takibe imkan verir, gerekçeli rapor aldırılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; 120 ada 3, 187 ada 5, 194 ada 9 ve 225 ada 16 parsel sayılı taşınmazlar hakkında usulünce açılmış bir dava olmadığı halde, dava konusu olmayan bu taşınmazlar hakkında da hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine,
17.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.