Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2017/1853 E. 2017/2378 K. 11.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1853
KARAR NO : 2017/2378
KARAR TARİHİ : 11.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi … tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
2002 yılında kesinleşen tesis kadastrosu çalışmaları sonucu … Köyü çalışma alanında bulunan 192 ada 32 parsel sayılı 35.954,95 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın …/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve … ve arkadaşlarının kullanımında olduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra 2009 yılında 3402 sayılı Yasa’ya 5831 sayılı Yasa’nın …. maddesi ile eklenen Ek-….madde kapsamında yapılan kullanıcı güncelleme listesi düzenlenerek çekişmeli taşınmazda (D) harfi ile gösterilen bölümün davalı …’ın kullanımında olduğu belirlenmiştir. Davacı …, çekişmeli taşınmazda (D) harfi ile gösterilen bölümdeki zilyetliği 06.09.2010 tarihinde …’tan satın aldığını ve satın aldıktan sonra zilyet olduğunu belirterek bu bölümün kendi fiili kullanımında olduğuna dair şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 192 ada 32 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının muhtesat bilgileri kısmında yer alan 1275260 sistem numaralı şerhteki (D) harfi ile gösterilen ….297,08 metrekarelik bölümdeki … kızı … ibaresinin iptali ile silinmesine ve yerine … oğlu 1960 doğumlu … isminin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine bozma kararı verilmiş; bu kez de davacı … vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dairemizin 2016/10375-8976 Esas-Karar sayılı bozma ilamında özetle “davacı, dava dilekçesi ve yargılama sırasında, davalı …’den zilyetliği, kullanıcı güncelleme çalışmasından sonra 06.09.2010 tarihinde devir aldığını iddia etmiş ve zilyetliğin devrine ilişkin aynı tarihli adi yazılı senedi sunmuştur. Davacının iddiası ve dosya içeriğinden, davacının kullanıcı güncelleme çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmaz bölümünde zilyet olmadığı, zilyetliğin davalı …’de olduğu anlaşılmakta olup esasen güncellemeden sonraki devirlerin dikkate alınması mümkün olmadığına göre mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabul kararı isabetsiz” olduğuna değinilerek davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına” karar verilmiş ise de Dairemizin ……..2016 tarihli geri çevirme kararına istinaden dosya arasına getirtilen ……..2016 tarihli Tapu Müdürlüğü’nün müzekkere cevabına ekli belgelerin incelenmesinde; 2009 yılında yapılan güncelleme çalışmalarından sonra ve eldeki davanın devamı sırasında, ……..2013 tarihinde, çekişmeli 192 ada 32 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak “…/B Güncelleme Tutanağı” düzenlendiği ve anılan bu tutanağa göre iş bu davaya konu olan ve (D) ile gösterilen ….297,08 metrekarelik taşınmazın davalı …’ın kullanımında bulunduğuna dair şerh verildiği anlaşılmakta olup Dairemiz bozma ilamının 2009 yılında düzenlenen güncelleme listesinden sonra 2013 yılında …/B güncelleme tutanağı düzenlenmiş olduğunun sehven gözden kaçırıldığının anlaşılmış olması nedeniyle, Bozma ilamının maddi hataya dayalı olduğu anlaşıldığından davacı …’ın yerinde görülen karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin ……..2016 tarihli bozma ilamının kaldırılmasına karar verilerek davanın esası yönünden yapılan incelemede;
Taşınmaz davalarında tanıkların taşınmaz başında dinlenilmesi gerektiği halde mahkemece taşınmaz başında keşif yapılmamış; davacı tanıkları ……..2013 ve ……..2013 tarihli celselerde; davalı tanıkları ise 26…..2013 tarihli celsede duruşma salonunda dinlenmiştir. Davalı tarafça cevap dilekçesinde keşif deliline dayanıldığı ve ……..2014 tarihli celse de keşif talebini yenilediği halde, keşif talebi reddedilerek davanın esası hakkında karar verilmiş ve savunma hakkı kısıtlanmıştır. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, davanın niteliği gereği yerel bilirkişi ve tanıkların taşınmaz başında dinlenmesi gerektiği göz önünde bulundurularak; mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları huzuru ile keşif yapılmalı; çekişmeli taşınmaz bölümünün davanın açıldığı ve çekişmeli taşınmaz hakkında …/B güncelleme tutanağı düzenlendiği 2013 tarihi itibariyle; üzerindeki zilyetliğin kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü, davalı tarafça davalıya zilyetliğin devredilip devredilmediği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle bu çelişki giderilmeye çalışılmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken keşif yapılmadan, tanıkların duruşmada dinlenmek suretiyle eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteminde bulunan davacıya iadesine, ….04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.