Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2017/1438 E. 2020/5110 K. 04.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1438
KARAR NO : 2020/5110
KARAR TARİHİ : 04.11.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediği, davacının, dava dilekçesinde kendisine ait 110 ada 20 ve 23 parsel sayılı taşınmazlara bitişik durumda bulunan taşınmazda zilyet olduğu iddiası ile dava açtığı halde, taşınmazın aynı ada 24 sayılı parsele sınır olan kısmı hakkında karar verilme nedeninin açıklanmadığı belirtildikten sonra mahallinde, hava fotoğraflarının uygulanmasında uzman jeodezi ve harita mühendisi ile üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi heyeti aracılığıyla keşif yapılarak, çekişme konusu taşınmazın, hava fotoğraflarında gösterilmesi, bu yerin kadastro tespit gününden 20 yıl önceki ve şimdiki niteliğinin, toprak yapısının, arazinin tespit gününe kadar ekonomik amacına uygun ve malik sıfatıyla zilyetlik altında bulundurulup bulundurulmadığının, zilyetlik ile edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesine çalışılması, tanık ve yerel bilirkişi ifadelerinin bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporuyla denetlenmesi, ziraat bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, çekişmeli 110 ada 60 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi tarafından hazırlanan 21.11.2014 tarihli rapor ve eki haritada (B) harfi ile gösterilen 9.697,54 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davalı adına olan kaydının iptali ile davacı … adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Her ne kadar bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, hükmüne uyulan bozma ilamında; hava fotoğraflarının uygulanmasında çekişme konusu taşınmazın kadastro tespit gününden 20 yıl önceki ve şimdiki niteliğinin, toprak yapısının, arazinin tespit gününe kadar ekonomik amacına uygun ve malik sıfatıyla zilyetlik altında bulundurulup bulundurulmadığının, zilyetlik ile edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi ve yöntemince zilyetlik araştırılması yapılması hususlarına işaret edilmesine rağmen, sadece 1985 tarihine ait hava fotoğrafları temin edilerek jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulundan rapor alınmış ve bu rapor, taşınmaz bölümünün evveliyatını, kullanım süresini, niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığını açıklamaktan uzak ve son derece yetersiz rapor olmasına ve sadece soyut olarak hava fotoğrafında dava konusu yerde sınırlandırma ve kullanım olduğunun gözlemlendiğinin belirtilmesiyle yetinilmiş olmasına rağmen hükme esas alınmış; ziraatçı bilirkişi kurul raporunda taşınmazın evveliyatı, kullanım süresi, niteliği ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığı hususlarına ilişkin somut verilere dayalı açıklamaya yer verilmeksizin, soyut ifadelerle dava tarihi itibariyle zilyetlik şartlarının en az 20 yıl önce oluştuğu belirtildiği halde bu rapora itibar edilmiş ve böylelikle bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaz bölümünü gösteren tespit tarihinden 20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemde çekilmiş hava fotoğraflarının en az 3 adedi Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulduktan sonra, taşınmaz bölümü başında, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile önceki keşfe katılan bilirkişilerden farklı üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi heyeti, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı; yapılacak bu keşifte taşınmaz bölümünün öncesinin ne olduğu, taşınmaz bölümü üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, imar-ihya edilip edilmediği, edilmişse imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı yerel bilirkişi ve tanıklardan etraflıca sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğini, kullanım durumunu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, böyle yerlerden ise imar-ihya edilip edilmediği hususlarında önceki tarihli ziraatçi bilirkişi kurulu raporunu da irdeler şekilde tarımsal niteliğini bildirir, taşınmaz bölümünün komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde, toprak yapısını, eğimini, bitki desenini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetlik var ise zilyetliğin şeklini ve süresini açıklayan, taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafı ile dosya arasında bulunan hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, taşınmaz bölümünün hava fotoğraflarının çekildiği tarihlerdeki sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisine, yapılan keşfi takibine ve denetlemeye imkan veren ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek çekişmeli taşınmaz bölümünde davacı lehine kadastro tespiti tarihi itibariyle zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olarak belirlenmek suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.