Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2017/1355 E. 2018/5554 K. 09.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1355
KARAR NO : 2018/5554
KARAR TARİHİ : 09.10.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVACILAR : HAZİNE, …
DAVALILAR : HAZİNE, ONİKİŞUBAT BELEDİYE BAŞKANLIĞI,
… VD.
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı Hazine, davalı Kahramanmaraş Belediyesi ve davalı … ve arkadaşları aleyhine, mevki ve yönlerini dava dilekçesinde bildirdiği tescil harici taşınmaza, davalıların ev yapmak suretiyle müdahalede bulunduğu iddiasına dayanarak, tescil harici bırakılan bölümün adına tescili, davalıların müdahalesinin men’i ve yapıların kal’i istemiyle her bir davalıya yönelik ayrı ayrı dava açmış, davacı … ise tapu kaydına dayanarak ihdasen Hazine adına tescil edilen 5664 ada 10 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasına girmesi sonucu oluşan 6235 ada 1 parsel sayılı 45.879,21 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiş, 6235 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ikiye ifraz olarak Toplu Konut İdaresi adına kayıtlı 41.150,85 metrekare yüzölçümündeki 6235 ada 2 parseli ve Hazine adına kayıtlı 4.728,36 metrekare yüzölçümündeki 6235 ada 3 parseli oluşturduğu anlaşılmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davalı TOKİ adına olan 6235 ada 2 parsel sayılı taşınmaza yönelik talebin atiye bırakması sebebiyle bu yerle ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalı Hazine adına olan 6235 ada 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik tapu iptali ve tescil talebinin reddine, Hazine’nin men’i müdahale davasının fer’i niteliğinde açılan kal davasının kabulüne ve davalıların fen bilirkişi raporunda (E1) ila (E131) sembolleri ile yeşil ve turuncu renkte gösterilen (Hazine’nin vazgeçtiği parseller hariç olmak üzere) yapmış oldukları evlerin kal’ine, kal’in Hazine tarafından gerçekleştirilmesi halinde bilirkişi raporunda belirlenen bedelin ev sahiplerinden ayrı ayrı alınmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili, davacı … vekili, davalı …, davalı …, davalı … ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davalı TOKİ adına olan 6235 ada 2 nolu parselde kayıtlı yerin tapu uygulamasında davacı …’nun kök murisi adına iken irsen ve taksimen davacıya geçen tapu kaydı kapsamında kaldığı saptanılmış ise de, davacı … davalı TOKİ ile alakalı talebini atiye bıraktığından bu yerle ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalı Hazine adına olan ve 6235 ada 3 parsel ile gösterilen yer için, Hazine’nin bu dosya ile birleştirilen hakkında kal talebi bulunan davalılarla daha önce davalaştığı ve davalaşmaya ilişkin dosyaların incelenmesinde mülkiyetin Hazine adına olduğunun belirlenip müdahalenin meni şeklinde karar verildiği anlaşılmakla 3 parsele yönelik tapu iptali tescil talebinin reddine, birleşen dosyalarda davacı Hazine’nin bu dosya davalıları aleyhine daha önce açtığı meni müdahale davasının feri niteliğinde açılan kal davasının kabulüne ve davalıların bu yerle alakalı müdahaleleri men edilen davalıların yapmış olduğu, fen bilirkişisinin 23/05/2011 tarihli rapor ve krokisinde (E1) ila (E131) sembolleri ile yeşil ve turuncu renkler ile işaretli olarak gösterilen (Maliye Hazinesi vekilinin vazgeçme beyanı gözetilerek; (E52), (E53), (E54), (E55), (E56), (E57) sembolleri ile gösterilen evler hariç olmak üzere) toplam 125 adet evlerin kal’ine, kal’in Hazine tarafından gerçekleştirilmesi halinde inşaat mühendisi bilirkişinin 07/11/2013 havale tarihli 96 sayfadan ibaret raporunda belirlenen bedelin ev sahiplerinden ayrı ayrı alınmasına karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun olmadığı gibi yapılan araştırma, inceleme ve uygulama da hüküm için yeterli değildir.
Davacı Hazine, tescil harici olan çekişmeli taşınmaz bölümünün adına tescili ve davalılarca yapılan müdahalenin meni ile yapılan evlerin kal’i için her bir davalı aleyhine ayrı ayrı dava açmış, yargılama sırasında tüm dosyalar birleştirilmiştir. Davacı … ise 21.04.1998 Tarih 2 nolu tapu kaydına dayanarak, tapu kaydının sınırları itibariyle miktarından daha fazla alana sahip olduğunu ayrıca Hazine’ye ait 6235 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kendi tapusu kapsamında kaldığını beyanla, tapu kaydının mesahasının tashihi ve 6235 ada 1 parsel sayılı taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmış, 6235 ada 1 parselin imar uygulaması ile 2 ve 3 parsel olarak ikiye ifraz edilerek 6235 ada 2 parsel kayden TOKİ’ye devredilmiş, 6325 ada 3 parsel ise Hazine üzerinde kalmış, davacı … 25.01.2012 tarihli dilekçesi ile mesaha tashihi talebinden vazgeçtiğini, TOKİ adına kayıtlı parsel yönünden de davayı takip etmediğini bildirerek tapu kaydı kapsamında kaldığını ileri sürdüğü taşınmaz bölümünün adına tescilini talep etmiştir. Davacı …’nun dayandığı Ağustos 1927 tarih 72 nolu sicilden gelen ve doğusu dere, batısı ziraate gayri sahih porluk ve taşlık ve tarik, kuzeyi yerli kayalık, taşlık, güneyi tarik sınırlarını ihtiva eden tapu kaydı değişebilir sınırlı olup, mahkemenin, davacının dayandığı kaydın 6325 ada 2 parsel sayılı taşınmazı kapsadığına yönelik kabulü yerinde olmadığı gibi 6325 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönüyle değerlendirmesi de (2 parsele yönelik kabulü doğru olmamakla birlikte) 2 parsel sayılı taşınmaz için kabul ettiği gerekçe ile çelişkilidir. Öte yandan davacı Hazine’nin ana dosya ve birleşen tüm dosyalarda çekişmeli taşınmazların adına tesciline yönelik talebi bulunmasına karşın Hazine’nin tescil talebi, yani taşınmazın aynı hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaksızın bunun fer’i niteliğinde olan kal istemi hakkında karar verilmiş olması, bununla birlikte henüz infazı gerçekleşmemiş olan kal işleminin masrafları hakkında infazı mümkün bulunmayacak şekilde hüküm kurulması da isabetsizdir. Ayrıca, kadastro sırasında tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında, TMK’nın 713/3. maddesi uyarınca Hazine ve ilgili kamu tüzel kişilerine yasal hasım olarak husumetin yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda; Hazine davacı, Oniki Şubat Belediyesi de davalı olarak dosyada taraf ise de, 6360 sayılı Kanun’un 1. maddesi gereğince çekişmeli taşınmazın bulunduğu Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmiş, büyükşehir belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belde belediyeleri ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Mahkemece ilçe belediyesi ile birlikte yasal hasım olarak Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesine de husumet yöneltilmesi gerektiği halde yöneltilmemiştir.
Hal böyle olunca; öncelikle davacıya Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesine dava dilekçesi ve duruşma gününü yöntemine uygun şekilde tebliğ ettirerek taraf teşkilinin sağlanması için süre ve imkan tanınmalı, bundan sonra davacı tarafın dayandığı Ağustos 1927 Tarih 72 Nolu sicilden gelen 21.04.1998 Tarih 2 Nolu tapu kaydının açıkta pay kalmayacak şekilde ilk oluştuğu günden itibaren tüm tedavülleri ve varsa haritaları ile dayanağı belgeler, revizyon görmüş ise revizyon gördüğü parsellere ilişkin kesinleşme durumunu gösterir şekilde onaylı kadastro tutanak örnekleri ve dayanakları ile tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıtları getirtilmeli, davacının kayden hakkının ne kadar olduğu tespit edilmeli, ayrıca Hazine’nin tescil talebi yönüyle taşınmaz bölümlerinin niteliği ve kullanım durumunu en iyi belirleme yöntemi olan hava fotoğraflarından yöntemince yararlanılmalı, bu kapsamda dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik çift hava fotoğrafları getirtilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; taraf tanıkları, fen bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından davacı …’nun dayandığı tapu kaydı sınırlarını göstermeleri istenilmeli, ayrıca taşınmaz bölümlerinin öncesinin ne olduğu, taşınmaz bölümleri üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, kullanıma ara verilip verilmediği konusunda rapor düzenlettirilmeli, zirai bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümlerinin niteliğini ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, fen bilirkişisinden keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir davacı …’nun tapu kaydı kapsamını gösterir ayrıntılı rapor alınmalı, somut olayda davacı …’na ait tapu kaydının kapsamı ve zilyetlikle kazanma şartlarının davalılar lehine oluşup oluşmadığı belirlenmeli, tapu kaydına kapsam tayin edilirken tapu kaydının kapsamının dere ve tarik sınırlarının birleşiği yerden belirlenebileceği göz önüne alınmalı, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli, öncelikle taşınmazın mülkiyet durumunun belirlenmesi gerektiği, müdahalenin men’i ve kal istemlerinin bu belirlemeye bağlı olarak değerlendirilebileceği hatırda tutulmalıdır. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 09.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.