YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1120
KARAR NO : 2021/4140
KARAR TARİHİ : 28.04.2021
MAHKEMESİ:KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, … İlçesi … Köyü çalışma alanında bulunan yüzölçümleri kadastro tutanaklarında yazılı 118 ada 6, 119 ada 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazlar …adına; 136 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 1/6’şar payla , …, …, …, 2/6 payla … adlarına; 126 ada 21, 141 ada 7 ve 142 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar 29/54 payla …, 10/54 payla …, 5/54’er payla …, … ve … adlarına tespit edilmiştir. Davalı ve birleşen dosya davacıları …, … ve …’ın itirazları Kadastro Komisyonunca kabul edilerek, 118 ada 6, 119 ada 8, 9 ve 136 ada 1 parsel sayılı taşınmazların 21/180’er payla …, …, …, 24/180 payla …, 93/180 payla … adlarına; 126 ada 21, 141 ada 7 ve 142 ada 1 parsel sayılı taşınmazların 29/54 payla …, 10/54 payla …, 5/54’er payla …, … ve … adlarına tesciline karar verilmiştir. Davacı … ile davacılar … ve …, davalı … aleyhine, tüm taşınmazlarda davalı adına fazla pay tespit edildiğini öne sürerek; davacı … ise, 118 ada 6, 119 ada 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak, satın alma iddiasına dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda; davacı … tarafından açılan davanın kabulüne, çekişmeli 118 ada 6, 119 ada 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazların davacı … adına tesciline; davacı … ve birleşen dosya davacıları … ve …’ın davalarının kısmen kabulüne, çekişmeli 126 ada 21 parsel, 136 ada 1 parsel, 141 ada 7 parsel ve 142 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar ayrı ayrı 5 pay kabul edilerek 1/5’er payla …, …, …, … ve … adlarına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı …, … vekili, davalı … ve arkadaşları ile davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların … tarafından kullanıldığının sabit olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan değerlendirme hatalı olduğu gibi, araştırma, inceleme ve uygulama da hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazlar, Kadastro Komisyonunca tapu kaydına dayalı olarak, müşterek muris … mirasçıları olan davacı ve davalılar …, …, …, davalı ve birleşen dosya davacı … ile davalı … adlarına müştereken tespit edilmiştir. Davacı … ile davacılar … ve …, taşınmazların tapu kayıt maliki olan murislerinden intikal ettiğini ve taşınmazlarda davalı … adına fazla pay tespit edildiğini öne sürerek, davalı adına yazılan fazla payların iptalini istemişlerdir. Davacı … ise, çekişmeli 118 ada 6, 119 ada 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazların, tespit dayanağı olan tapu kayıt maliki …tarafından kendisine verildiği iddiasıyla dava açmıştır. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve taraf tanıkları, taşınmazların tarafların kök murisi …’tan evlatları … ile tarafların murisleri olan babaları …’ya kaldığını, taşınmazların … ve … arasında taksim edildiğini, …’in ölünceye kadar kendisine düşen taşınmazları kullandığını ifade etmişlerdir. Öte yandan, taşınmazların dayanağı olan tapu kayıtlarında tapu kayıt maliki …’in ölümünden sonra karısı … adına tapuda intikal yaptırıldığı ve …’nin de bir kısım payının, intikalden sonra davalı ve birleşen dosyada davacı …’a satışının yapıldığı anlaşılmaktadır. Çekişmeli taşınmazların, tespit dayanakları tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı noktasında taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, çekişmeli taşınmazların tespitine esas tapu kayıt malikleri arasında yöntemine uygun şekilde taksim yapılıp yapılmadığı, her bir paydaşın zeminde ayrı bir yer kullanıp kullanmadığı, kullanıyor ise fiili kullanımın hangi sınırlarla ve ne zamandır sürdürüldüğü, hususlarında toplanmaktadır. Ne var ki Mahkemece, tapu kayıt malikleri arasında taksim yapılıp yapılmadığı yeterince araştırılmamış olup, zilyetliğe ilişkin olarak yerel bilirkişi ve tanık beyanları da uyuşmazlığın çözümü için yeterli değildir.
Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için Mahkemece, yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi ve aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları ve fen bilirkişinin katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılmalı ve dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazların tespite esas tapu kaydının malikleri arasında harici paylaşım yapılıp yapılmadığı, paylaşım yapılmış ise çekişmeli taşınmazların taksime konu olup olmadığı, olmuş ise taksimde hangi taşınmazın kimin payına düştüğü, kadastro tespit tarihine kadar taksimin bozulup bozulmadığı, taksimden sonra taşınmazları kimin kullandığı hususları maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki oluşması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana ne sebeple üstünlük tanındığı gerekçeli kararda tartışılıp açıklanmalı; taksim yapılmadığının anlaşılması halinde, tapu malikleri arasındaki pay devri hususu gözönünde bulundurulmalı ve bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
28.04.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.