YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9296
KARAR NO : 2019/3649
KARAR TARİHİ : 13.05.2019
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu … İlçesi, … Köyü çalışma alanında bulunan 112 ada 7 parsel sayılı 21.072.34 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına tespit ve tescil edilmiş bilahare 02.01.2013 tarihinde satış suretiyle davalı …‘e tapuda kayden intikal ettirilmiştir. Davacı … ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazın müşterek muristen intikal ettiğini ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediğini belirterek hisseleri oranında adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 112 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile 15/40 payın davacılar adına, 25/40 payın davalı … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kök muristen intikal eden bir taşınmaz olduğu ve davalılar arasında tapuda yapılan devirde satış bedelinin rayiç değerin altında olması nedeniyle muvazaanın varlığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davacılar, müşterek muristen kalan taşınmazın taksim edilmediğini, tapu kaydının davalı …’e devrinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payları oranında tapu iptal ve tescil, bu talepleri kabul görmez ise yine miras payları oranında tazminat talep ederek tapu kayıt maliki ile beraber kardeşleri …’a karşı dava açmışlardır. Davalı …, çekişmeli taşınmazı kök muristen satın aldığını ve kadastrodan önce zilyet olduğunu, diğer davalıya yapılan satışın gerçek bir satış olduğunu savunmuş, davalı … ise, çekişmeli taşınmazı gerçekte 100.000,00 TL bedel karşılığında satın aldığını, tapu masrafları ve harç için bedelin tapuda düşük gösterildiğini, taşınmazı kendisinin kullandığını savunmuştur. Şu halde, taraflar arasında çekişmeli taşınmazın öncesinin ortak murisleri …’a ait olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastrodan önce taşınmazın kök muris tarafından davalı … a satılıp satılmadığı ve zilyetliğinin devredilip devredilmediği noktasında toplanmaktadır. Ne var ki, mahkemece, kadastrodan önceki satış yönünden herhangi bir araştırma yapılmamış, bu hususta tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delilleri sorulmamış ve keşfe katılan mahalli bilirkişi ve tanıklardan bu konuda ayrıntılı bilgi alınmamıştır. Ayrıca çekişmeli taşınmazın, murisin terekesine göre üçüncü kişi konumunda bulunan davalı …’a rayiç değerinin altında bir fiyatla satılmış olması, satışın muvazaalı olduğunun kabulü için tek başına yeterli bulunmadığı halde, mahkemece sadece bu olguya dayanılarak muvazaanın varlığının kabul edilmesi de hatalı olmuştur. Bu şekilde eksik inceleme, araştırma ve değerlendirmeye dayanılarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, mahkemece doğru sonuca varılabilmesi için, davacı tarafça murisin terekesine göre üçüncü kişi konumundaki davalı …’e karşı hak iddia edilebilmesi için, davacının çekişmeli taşınmazda payı bulunduğunun ispatı yanında, son kayıt maliki olan bu davalının edinimininde kötü niyetli olduğunun ispatlanması gerektiği göz önünde bulundurularak, bu konuda dosya kapsamında açıklık bulunmadığından, çekişmeli taşınmazın son kayıt maliki olan davalı …’in ediniminde kötü niyetli olup olmadığı yönünde duraksamaya yer bırakmayacak şekilde araştırma yapılmalı, yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları hazır edilmek suretiyle taşınmazın başında yeniden yapılacak olan keşifte, murisin çekişmeli taşınmazı davalı …’a satıp satmadığı, zilyetliği devir edip etmediği, çekişmeli taşınmazın muris tarafından sağ iken paylaştırılıp paylaştırılmadığı, muris öldükten sonra taksime konu olup olmadığı, davacılara muristen başka taşınmaz kalıp kalmadığı ya da muris adına başka taşınmaz bulunup bulunmadığı hususları ve davalı …’in taşınmazı iktisabının kötü niyetli olup olmadığı ve çekişmeli taşınmazda davacıların payı olduğunu bilebilecek durumda bulunup bulunmadığı hususlarında yerel bilirkişi ve tanıkların maddi olaylara dayalı ayrıntılı beyanları alınmalı, beyanlar arasında çıkabilecek çelişkiler yöntemince giderilmeye çalışılmalı ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.