Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/8751 E. 2019/5762 K. 26.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8751
KARAR NO : 2019/5762
KARAR TARİHİ : 26.09.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı …, … İlçesi … Köyü’nde bulunan sınırlarını belirttiği taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalı … Tüzel Kişiliği aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalı … ve davalı Hazine aleyhindeki davanın ise kabulüne, fen bilirkişileri … ve … tarafından düzenlenen 12.06.2013 tarihli krokili raporda (A) harfi ile gösterilen, 9.514,78 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazla ilgili olarak 4721 sayılı TMK’nın 713/1. maddesi gereğince açılan tescil davası olup, mahkemece, fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 9.514,78 metrekarelik taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Taşınmazın evveliyatı, kullanım süresi ile niteliğini ve varsa üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, mahkemece hava fotoğraflarından yararlanılmamış ve keşif yerinde dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının doğruluğu bu yolla denetlenmemiş, dava konusu taşınmazın tescil harici bırakılma nedeni ve yörede yapılan kadastro tespit tarihi araştırılmamış, davacı yanın senetsizden edinebileceği miktar üzerinde durdurulmamıştır. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, doğru sonucu ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazın tescil harici bırakılma nedeni ve yörede yapılan kadastro tespit tarihi Kadastro Müdürlüğünden sorulmak suretiyle belirlenmeli, taşınmazın imar planı kapsamında olup olmadığı, imar planı kapsamında ise taşınmazın ilk olarak hangi tarihte imar kapsamına alındığı belirlenmeli, imar planının onay ve kesinleşme tarihleri ilgili belediye başkanlığından sorulmak suretiyle saptanmalı ve imar planının bir örneği dosya arasına getirtilmeli ve imar planı dava tarihinden önce kesinleşmiş ise bu tarihten, aksi halde dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının farklı dönemlerde çekilmiş en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Komutanlığından dosya arasına celp edilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişisi, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden intikal ettiği ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasında çelişki ortaya çıkması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle bu çelişkiler giderilmeye çalışılmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılmak suretiyle, dava konusu taşınmazın sınırını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarihi ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı, dava konusu taşınmazın konumunu hava fotoğrafları üzerinde göstermesi istenmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli kroki ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümünün toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, davacı adına aynı çalışma alanı içerisinde kadastro sırasında belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Adliye Yazı İşleri Müdürlüğü, Kadastro ve Tapu Müdürlüklerinden (senetsiz defteri) sorularak varsa bu taşınmazlara ait kadastro tutanaklarının kesinleşip kesinleşmediklerini gösterir şekilde onaylı örnekleri getirtilmeli, çekişmeli taşınmazın imar planı kapsamında olduğunun anlaşılması halinde imar planının onay tarihinden önce, aksi halde dava tarihinden önce 3402 sayılı Yasa’nın 14. ve 17. maddesinde öngörülen koşulların davacı taraf yararına gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkeme bu hususlar göz ardı edilerek, eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden, kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.