Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/8015 E. 2019/2194 K. 27.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8015
KARAR NO : 2019/2194
KARAR TARİHİ : 27.03.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı …,…Köyü çalışma alanında bulunan ve 2006 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle, 24.11.2015 tarihinde dava açmıştır. Yargılama sırasında … ve müşterekleri taşınmazın yol olduğu iddiasına dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile, 10.03.2016 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda tespit edilen …. Köyünde bulunan fen bilirkişi raporunda kırmızı renkle taralı olarak gösterilip (A) harfi ile belirtilen ve yol olarak tespiti yapıldığı belirtilen 118,06 metrekarelik kısmın yol olarak yapılan tespitinin iptali ile taşınmazın dava konusu ….Köyü 109 adanın son parsel numarası verilmek suretiyle davacının davaya dayanak yaptığı 109 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki hissesi uyarınca 1/8’inin davacı adına geriye kalan 7/8 payın ise hazine adına tescil edilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, müdahiller…ve … ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; dava konusu edilen ve fen bilirkişilerinin 10.03.2016 havale tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile ve kırmızı renkle taralı olarak gösterilen 118,06 metrekarelik kısmın davacının paylı olarak malik olduğu taşınmaza dahil olduğu, davacının kendi rızası ile komşu parsel maliklerinin işbu kısımdan geçmelerine ve burayı yol olarak kullanmalarına müsaade ettiği, davacının zilyet ve tasarrufunda olduğu, köylünün kadimden beri kullandığı yol olmadığı, bu durumda kadastro tespitinde 109 ada 2 parsel sayılı taşınmaz içerisinde tespit görmesi gerekirken sehven yol olarak tescil dışı bırakıldığı, davacı her ne kadar dava konusu (A) harfi ile belirtilen kısmın 2 parsel sayılı taşınmaza ilavesi suretiyle adına tescilini talep etmiş ise de; davacı 2 sayılı parselde tek başına malik olmayıp sadece 1/8 paya malik olduğundan davasının payı ile sınırlı olarak kabulü gerekeceği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ancak, kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan bölümün, 109 ada 2 parsel sayılı taşınmazla bir bütün olarak tescil edilmesi gerektiği iddiasıyla açılan davada 109 ada 2 parsel sayılı taşınmazda davacının tek başına malik olmadığı gibi paylı mülkiyet de olmayıp, taşınmazın elbirliği mülkiyetine tabi olduğu anlaşılmaktadır. Dava açma bir tasarruf işlemi olup, TMK’nın 702/2. maddesi gereğince eldeki davanın taşınmazda malik olan ortakların tümü tarafından birlikte açılması zorunludur. Bir mirasçının, özellikle acele hallerde miras ortaklığının menfaatini korumak amacıyla bütün mirasçılar adına tek başına dava açması mümkün ise de, bu şekilde açılan bir davanın tüm mirasçıların katılımı sağlanmadan yürütülmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca davacının açtığı davaya devam edilebilmesi için, diğer maliklerin davaya muvafakatı sağlanmalı ya da iştirakin halen çözülmediği göz önüne alınarak terekeye temsilci atanmasının sağlanması için davacı tarafa süre verilmeli ve taraf koşulunun sağlanması halinde yargılamaya devamla tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek, usulünce taraf teşkili sağlanmadan davanın esasına girilip yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.