Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/7865 E. 2019/2326 K. 01.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7865
KARAR NO : 2019/2326
KARAR TARİHİ : 01.04.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı …, … İlçesi Aşkarbeyli Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmaz bölümünün, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında 6360 sayılı Yasa uyarınca … ve … davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.812,39 metrekare yüzölçümündeki çekişmeli taşınmaz bölümünün davacı … adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili ile davalı … vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümünün mera vasfında olmadığı ve bu bölüm üzerinde davacı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki, davacı taraf, çekişmeli taşınmaz bölümünün babası …’tan kaldığını iddia edip adına tescil istemiyle dava açtığı halde Mahkemece murisin başkaca mirasçısının bulunup bulunmadığı araştırılmamış, çekişmeli taşınmazın davacıya ne şekilde (bağış, satış, taksim vs) intikal ettiği, bir başka ifadeyle davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı üzerinde durulmamıştır. Aktif dava ehliyeti dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir. Davacının aktif dava ehliyetine sahip olup olmadığı belirlenmeden işin esasına girilemez. Öte yandan, çekişmeli taşınmaz kadastro sırasında kadim mera vasfıyla sınırlandırılmış olup, davacı taraf, davaya konu edilen bölümünün mera olmadığını ve lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiğini iddia ettiğine göre, yöntemine uygun şekilde mera araştırması yapılması gerekir. Ne var ki, somut olayda, komşu köyden seçilecek mahalli bilirkişiler yerine çekişmeli taşınmazın bulunduğu köyden mahalli bilirkişiler dinlenilmiş, keşfin takibi ve denetlenebilmesi açısından önem taşıdığı halde çekişmeli taşınmazın yakın plan renkli fotoğrafları yerine siyah beyaz fotoğraflar dosyaya eklenmiş, üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü ve imar-ihya durumu hakkında komşu parsellerle mukayeseli şekilde ve çekişmeli taşınmazın kabul kararı verilen bölümü ile geriye kalan bölümü arasında doğal ya da yapay ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığını açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, davacı hakkında yöntemine uygun şekilde belgesiz araştırması yapılmamış, bilirkişi ve tanıkların beyanlarının doğruluğu komşu parsellerin tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmemiş, maddi olaylara dayanmayan ve hüküm kurmaya elverişli bulunmayan tanık ve bilirkişi beyanlarına dayanılarak karar verilmiştir. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle, davacının murisi …’ın verasete esas nüfus kayıt örneği yada mirasçılık belgesi dosya arasına konularak murisin davacı dışında başka mirasçısının bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, davacı dışında başka mirasçıların bulunması halinde davacı tarafa çekişmeli taşınmazın kendisine ne şekilde (bağış, satış, taksim vs) intikal ettiğini açıklamak ve delillerini bildirmek üzere süre ve imkan tanınmalı, çekişmeli taşınmaz bölümüne komşu tüm parsellerin tespit tutanakları ve varsa dayanakları, hükmen ya da ihdasen oluşan tapu kayıtları bulunmakta ise oluşumlarına ilişkin ilam, belge ve haritalar, davalı olanların dava dosyaları getirtilmeli, davacı adına aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tespit ve tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Tapu, Kadastro ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak, varsa söz konusu taşınmazların kesinleşme durumlarını gösterir şekilde kadastro tutanak örnekleri ve tapu kayıtları temin edilmeli, kadastro tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik çift hava fotoğrafları, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, memleket haritaları, en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ilgili kurumlardan temin edilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra da mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğu, evveliyatı itibariyle kadim mera vasfında olup olmadığı, çekişmeli taşınmazın geri kalan kısmı ile nizalı bölüm arasında doğal ya da yapay ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümü evveliyatı itibariyle mera vasfında değilse kime ait olduğu, zilyetliğin ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, öncesi itibariyle davacının murisi …’a ait olması halinde davacıya ne şekilde (bağış, satış, taksim vs) intikal ettiği, taşınmaz bölümü imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise nasıl ve ne şekilde emek ve masraf sarfı ile imar-ihya edildiği, imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkiler giderilmeli, yerel bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsel tutanak ve varsa dayanakları ile denetlenmeli, komşu parsellerin davalı olmaları halinde dava dosyaları getirtilerek çekişmeli taşınmazın niteliği ve zilyetlik durumunun değerlendirilmesi sırasında bu dosyalarda alınan beyan ve raporlar dikkate alınmalı, üç kişilik ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümünün öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığını, toprak yapısı, eğimi, bitki örtüsü ve diğer yönlerden taşınmazın geri kalan kısmından nasıl ayrıldığını, aralarında doğal ya da yapay ayırt edici bir unsur bulunup bulunmadığını, çekişmeli taşınmaz bölümünün meradan açılan veya meranın devamı niteliğinde olan yerlerden olup olmadığını açıklayıp, tarımsal niteliğini belirten, taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile yan görünüş (kesit) krokisi ile desteklenmiş, önceki ziraat bilirkişi raporlarını irdeleyen somut verilere dayalı rapor alınmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye yukarıda belirtilen hava ve uydu fotoğrafları ile memleket haritaları üzerinde inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmaz bölümünün fotoğrafların çekildiği tarihlerdeki niteliği, sınırları, kullanım şekli, mera alanları ile arasında ayırt edici unsurlar bulunup bulunmadığı hususlarında ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir rapor ve kroki düzenlettirilmeli, çekişmeli taşınmaz bölümünün yakın plan renkli fotoğrafları çektirilerek taşınmazın konumu ve sınırları fotoğraflar üzerinde gösterilmeli, çekişmeli taşınmaz bölümünün kadim mera olup olmadığı ve davacı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği duraksamasız şekilde belirlenmeli, bundan sonra da toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı … vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı belediyeye iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.