Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/7351 E. 2019/1968 K. 20.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7351
KARAR NO : 2019/1968
KARAR TARİHİ : 20.03.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “mahkemece, davalı taraf 04.06.2010 tarihli oturumda isimlerini de belirtmek suretiyle tanık deliline dayandığı halde, dinletmek istediği tanıklara keşifte hazır olmaları için herhangi bir bildirimde bulunulmadığı gibi; yapılan keşifte sadece bir yerel bilirkişi, tanık olarak da bir tespit bilirkişisi dinlenilmekle yetinilip davalı tarafın tanıkları dinlenmeden, dinlenilen bilirkişilerce de davalı tarafça taksimen davacıya düştüğü bildirilen ve davacı adına tespit ve tescil edilen taşınmazların evveliyatı hakkında da herhangi bir beyanda bulunmadığından eksik inceleme ile hüküm kurulmasının isabetsiz olduğuna değinilerek; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişiler ile davacı ve davalı taraf tanıkları katılımı ile yeniden keşif yapılması, keşif sırasında dinlenilecek yansız bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazların öncesinin ne olduğu, tarafların müşterek murislerinden intikal edip etmediği, müşterek muristen intikal etmiş ise terekenin taksim edilip edilmediği, taşınmazların kim tarafından ne surette kullanıldığı, bu kullanıma bir itiraz olup olmadığı, davalı tarafın taksimen davacıya düştüğünü iddia ettiği ve parsel numaralarını bildirdiği taşınmazların da terekeye dahil olup olmadığı, terekeye dahilse neden davacı adına tescil edildiği hususlarının, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişkilerin gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesi, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 185 ada 18 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine, 174 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının Sarıkamış Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 09.02.2010 tarih, 2010/15 Esas ve 2010/12 Karar sayılı mirasçılık belgesindeki 40 payın iptali ile davacı … adına, geri kalan payların davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı … vekili ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı …, çekişmeli taşınmazların müşterek murislerinden intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmış olup mahkemenin gerekçeli kararında dava konusu taşınmazların davacı ve davalının murisi olan …’den miras malı olarak kaldığı, kök muris …’in çocukları arasında miras taksiminin yapıldığı, dava konusu olan 185 ada 18 parsel sayılı taşınmazın davalıya kaldığı, köy içinde bulunan dava konusu 174 ada 2 parselin de davacı ile davalının olacak şekilde miras taksimi yapıldığı belirtilmiş olmasına rağmen yine, gerekçeli karar içerisinde davacının kök muris …’in mirasçılık belgesinde 40/320 hisseye sahip olduğu belirtilerek, dava konusu 174 ada 2 parselde 40/320 payın iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar vermek suretiyle mahkemece gerekçeli kararın kendi içerisinde kök muris …’in terekesinin taksim edilip edilmediği hususunda çelişki yaratılmıştır. Mahkemelerce kurulan hükmün kendi içinde uyumlu olması zorunludur. Hal böyle olunca, önceki kararla bağlı kalınmaksızın çelişki giderilmek suretiyle yeniden hüküm kurulmalıdır. Mahkemece açıklanan husus göz ardı edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine,
yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
20.03.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.