Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/7189 E. 2019/1667 K. 12.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7189
KARAR NO : 2019/1667
KARAR TARİHİ : 12.03.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu …. Köyü çalışma alanında bulunan 405 parsel sayılı 1824 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, satış ve hibeye dayalı olarak 1002/1824 pay …, 321/1824 pay …, 501/1824 pay … adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı …, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davalı … ile … mirasçıları aleyhine tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmış, yargılama sırasında verdiği dilekçe ile …’in de davaya dahil edilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ve çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile 1002/1824 hissesinin … oğlu … adına, 321/1824 hissesinin …. oğlu … adına, 501/1824 hissesinin …oğlu … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … vekili tarafından davalı … ve dahili davalıların murisi … paylarına ilişkin hükme yönelik temyiz edilmiştir.
Mahkemece mahallinde yapılan keşif, alınan beyanlar, fen raporu ve tespite ilişkin hükme yönelik dayanak Kasım 1939 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydı birlikte değerlendirildiğinde, dahili davalıların murisi …’ın dava konusu taşınmazdaki hissesinin, öncelikle ….’den intikalen ….’a geldiği,….’ın hissesini ise satış sureti ile oğlu ….’a devrettiği,….’ın da hissesini noter senediyle oğlu …’a sattığı ve zilyetliğini devrettiği; davalı …’ın murisi ….’ın ise dava konusu taşınmazdaki hissesini 15.12.1962 tarihli gayrimenkul hibe senedi ile oğlu olan davalı …’a devrettiği, davalı …’ın da hibe edilen bu hissesini 24.02.1987 tarihli senet ile kardeşi olan davacı …’a devrettiği; davalı …’in de dava konusu taşınmazın güneyindeki 12×19 metrekarelik kısmını 12.04.1984 tarih ve 3974 yevmiye nolu noter senedi ile davalı …’dan satın aldığı ve …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 1985/33 Esas, 1985/23 Karar sayılı dosyası ile zilyetliğinin tespit edildiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Davacı tarafından dava dilekçesi ile kayıt maliklerinden … aleyhine dava açılmamış; ancak daha sonra 25.08.1998 tarihli dilekçe ile adı geçenin de davaya dahil edilmesi istenmiştir. Hukuk sistemimizde “davaya dahil” müessesi bulunmadığına göre, mahkemece adı geçenin karar başlığında davalı olarak gösterilmesi kendisine taraf sıfatı kazandırmaz. Davacının …’in payı hakkında harcı yatırılmak suretiyle usule uygun biçimde açılarak birleştirilen davası da bulunmadığına göre, usulen dava konusu olmayan “… payı” hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekirken davalı aleyhine kesin hüküm oluşturacak biçimde yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerindedir.
Davacının dahili davalıların murisi … payına ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı, çekişmeli parselin babası tarafından kardeşi …’a hibe edildiğini, kardeşinin de 24.02.1987 tarihli hibe senediyle taşınmazı kendisine hibe ettiğini belirterek, tapu kaydının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Kadastro tespitinin tapu kaydına dayalı olarak yapıldığı ve malikler arasında yapılan paylaşım sonucu taşınmazın kayıt maliklerinden …’a isabet ettiği ve onların da paylarını evlatlarına temlik ettikleri gerekçesiyle….’ın payının davalı … adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır. Çekişmeli taşınmazın tapu kaydının kapsamında olduğu taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığına göre, dava konusu taşınmazın taksim edilmesi onu tapusuz taşınmaz haline getirmez. Tapuya kayıtlı taşınmazların zilyetlikle iktisabı mümkün değildir. Ancak; davacı, taşınmazın tamamının babası ….’a ait olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Buna göre dava konusu taşınmazın…. arasında taksim edilip edilmediğinin ve taksim sonucu taşınmazın ….’a kalıp kalmadığının araştırılması gerekir. Mahkemece davacıdan bu hususta delilleri sorulup saptanmadığı gibi, keşifte dinlenilen mahalli bilirkişiler taşınmazın ….’a ait olduğunu bildiklerini, ondan da davacı …’a geçtiğini belirtmiş iseler de, tutanağın edinme sebebinde kök kaydın 373 ila 391 ve 405 ila 413 sayılı parsellere ait olduğu, kayıt malikleri arasında 1951 de taksim edildiği belirtildiği halde bu hususta beyanları alınmamış; kaydın revizyon gördüğü parsellerden taksimen davalı … mirasçılarının kök murisi (kayıt maliki) ….’a başkaca taşınmaz verilmiş olup olmadığı üzerinde de durulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahkemece davacıya, dahili davalıların murisi … payına ilişkin olarak dayandığı delilleri bildirmesi için süre ve imkan tanınmalı, daha sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek mahalli bilirkişiler ile taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılarak, tarafların murisleri olan …. arasında yöntemine uygun şekilde yapılmış bir paylaşım olup olmadığı, buna göre tamamının ….’a kalıp kalmadığı hususu araştırılmalı; bundan sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.