Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/706 E. 2018/5722 K. 11.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/706
KARAR NO : 2018/5722
KARAR TARİHİ : 11.10.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sonucu .. Köyü çalışma alanında bulunan 304 ada 14 parsel sayılı 319,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz sit alanı içerisinde kaldığı ve zilyetlik yoluyla kazanılamayacağı gerekçesiyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı …, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 304 ada 14 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile, davacı … adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı yoluyla kazanma koşulları oluştuğu grekçesiyle yazılı karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Dava konusu taşınmazla birlikte komşu taşınmazlar, belgesiz zilyetlikten gerçek kişiler adına 2003 yılında tespit edildikten sonra, komisyon tutanağı ile “sit alanı içerisinde kaldığı ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla kazanılamayacağı” gerekçesiyle Hazine adına tespit ve tescil edilmişlerdir. Mahkeme tarafından, çekişmeli taşınmazın sit alanı içerisinde kalıp kalmadığı, kalıyor ise sit alanının nevi ve derecesi ile sit haritası bulunup bulunmadığı hususları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü’nden sorulmamış, dava konusu taşınmaz komşu taşınmazlarla birlikte belgesiz zilyetlikten gerçek kişiler adına tespit edildikten sonra, komisyon kararıyla sit alanı içerisinde kaldıkları ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla kazanılamayacakları belirtilerek Hazine adına tespit ve tescil edildiği halde, komşu parseller hakkında dava bulunup bulunmadığı araştırılmamış, çekişmeli taşınmazın durumu çevre parsellerle birlikte değerlendirilmemiştir. Ayrıca hükme esas alınan ziraat bilirkişisi raporunda, taşınmazın imar-ihyası konusunda müspet çalışmalar yapıldığı yönündeki tespitle çelişki oluşturacak şekilde taşınmazın kadimden beri toprak işlemesi yapılan tarla vasfında olduğu belirtilmiştir. Öte yandan bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafı olduğu halde usulünce hava fotoğrafı incelemesi yaptırılmamıştır. Eksik incelemeye ve kendi içinde çelişen bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle, çekişmeli taşınmaza komşu parseller hakkında dava bulunup bulunmadığı araştırılarak, kesinleşmiş hükümler varsa ilgili dava dosyaları celp edilerek dosya içerisine alınmalı, bölgeye ait sit alanı haritası Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nden getirtilmeli, tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç farklı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı’ndan getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde taşınmazları iyi bilen, elverdiğince yaşlı ve davada yararı bulunmayan mahalli bilirkişiler, aynı yöntemle seçilecek taraf tanıkları, jeodezi veya fotogrametri uzmanı bilirkişi, arkeolog ve fen bilirkişisi ile 3 ziraat mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında; yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, taşınmaz üzerinde imar-ihya çalışmalarına ne zaman başlanılıp, hangi tarihte tamamlandığı, imar-ihyanın tamamlandığı tarihten tespit tarihine kadar Kadastro Kanunu’nun 14.maddesinde belirtilen sürenin geçip geçmediği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinden hava ve uydu fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yapılmak suretiyle, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunun ve arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesi istenilmeli, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın eğimini, niteliğini, toprak yapısını ve bitki örtüsünü, imar-ihyasına hangi tarihte başlanıp, hangi tarihte tamamlandığını, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü ve kullanım durumunu bilimsel verilere dayalı olarak, sınırındaki taşınmazlarla mukayeseli şekilde irdeleyen rapor istenmeli, arkeolog bilirkişisinden sit alanı haritası ile kadastro paftasını çakıştırması istenilerek, taşınmazın sit alanında kalıp kalmadığı hususu kesin olarak belirlenmeli, teknik bilirkişiden; çekişmeli taşınmaz ve çevresindeki komşu parselleri bir arada gösterir, keşfi izlemeye olanak sağlar nitelikte harita ve rapor istenmeli; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilmek suretiyle eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 11.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.