Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/6538 E. 2019/438 K. 30.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6538
KARAR NO : 2019/438
KARAR TARİHİ : 30.01.2019

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında … Mahallesi çalışma alanında bulunan 154 ada 211 ve 214 parsel sayılı 343,31 ve 1.310,07 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı …, çekişmeli taşınmazların kamulaştırılarak Hazine adına tescil edildiğini ve bedellerinin ileride çıkacak hak sahiplerine ödenmek üzere bankaya bloke edildiğini ve halen kendisine ödenmediğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazlarda malik olarak hak sahibi olduğunun tespitine karar verilmesi istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşen görevsizlik kararı sonucu Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 154 ada 211 ve 214 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tapuya tesciline, kamulaştırma öncesinde taşınmazların tamamının davacı …’e ait olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile 154 ada 211 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Dava konusu 154 ada 214 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, çekişmeli taşınmazda kamulaştırma tarihine kadar davacı lehine zilyetlikle iktisap koşulları oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Şöyleki, davacı …, DSİ tarafından, kamulaştırma kararı nedeniyle düzenlenen zilyetlik tutanağında 33 parsel numarası ile gösterilen çekişmeli taşınmazın kamulaştırılarak Hazine adına tescil edildiğini ve bedelinin de ileride çıkacak hak sahiplerine ödenmek üzere bankaya bloke edildiğini ve halen kendisine ödenmediğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazda malik olarak hak sahibi olduğunun tespitine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere DSİ tarafından düzenlenen tutanakta yer alan ve … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, 2012/89 Karar sayılı kararıyla kamulaştırma davasına konu edilen 33 numaralı zilyetlik parselinin eldeki davada çekişmeli 154 ada 214 parsel sayılı taşınmaz olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Ne var ki, mahkemece davaya konu olan 154 ada 214 parsel sayılı taşınmaz yerine 40 sayılı kadastro parseli başında keşif yapılmış, fen bilirkişisi de bu parsel hakkında rapor tanzim etmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için davaya konu edilen taşınmaz başında, taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi ve aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları ve fen bilirkişi aracılığıyla keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu; zilyetlikle iktisaba elverişli yerlerden olup olmadığı, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime, nasıl intikal ettiği, taşınmazın öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, muhtaç yerlerden ise imar ve ihyaya ne zaman başlanıp tamamlandığı ve 3402 sayılı Yasa’nın 14. madde koşullarının davacı yararına oluşup oluşmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisinden keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli rapor alınmalı, bundan sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek ve dava konusu olmayan taşınmaz başında keşif yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.