YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/636
KARAR NO : 2019/2932
KARAR TARİHİ : 19.04.2019
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, … İlçesi Karaköse Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 143 ada 71 parsel sayılı 36.569,66 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 4753 sayılı Yasa uyarınca oluşturulan Hazine tapusunun kapsamında kalmakla birlikte zilyedi yararına 3402 sayılı Yasa’nın 14 ve 46/1.maddelerinde düzenlenen kazanım koşullarının oluştuğu ancak zilyet adına aynı çalışma alanı içinde belgesizden tespit edilen toplam taşınmaz miktarının yüz dönümlük yasal sınırı aştığı gerekçesiyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar … ve …, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak ve satın almaya dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava ve temyize konu 143 ada 71 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, temyize konu 143 ada 71 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacılar lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinde 4753 sayılı Yasa gereğince oluşan toprak tevzi tapusu esas alınmasına rağmen Mahkemece toprak tevzi haritası ile belirtmelik tutanağının ilgili kısımları dosya arasına getirtilmemiş, kadastro tespitine esas tapu kaydı yöntemine uygun şekilde mahalline uygulanmamış ve teknik bilirkişiden toprak tevzi haritası ile kadastro paftasını çakıştırır şekilde rapor alınmamıştır. Öte yandan, dosyaya sunulan mera tahsis kararı yöntemince mahalline uygulanmamış ve çekişmeli taşınmazın mera haritasının kapsamında kalıp kalmadığı saptanmamıştır. Diğer taraftan, bir taşınmazın geçmişteki ve şimdiki niteliği ile kullanım şekli ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olduğu halde somut olayda hava fotoğraflarından hiç yararlanılmamış, çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanakları getirtilerek yöntemince mahalline uygulanmamıştır. Kadastro tutanağı içeriğinde çekişmeli taşınmazın davacılar Necmettin ve … tarafından dava dışı… isimli şahsa hibe edildiği ve halen de bu şahsın fiili kullanımında olduğu belirtilmesine rağmen, Mahkemece bu hibe olayı hakkında herhangi bir araştırma yapılmamış ve hibe edilip alıcısına teslim edilen taşınmaz hakkında davacıların aktif dava ehliyetinin bulunmayacağı hususu üzerinde durulmamıştır. Ayrıca, keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişilerin tamamı, çekişmeli taşınmazın kim tarafından kullanıldığını bilmediklerini beyan etmelerine ve taraf tanıkları da keşifte dinlenilmemiş olmasına rağmen, Mahkemece bir kısım tespit bilirkişisinin soyut içerikli ve hüküm vermeye elverişli bulunmayan beyanlarına dayanılarak karar verilmiştir. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle, bölgeye ilişkin toprak tevzi haritası ile belirtmelik tutanağının ilgili kısımları ve varsa belirtmelikte uygulanan kayıt ve belgeler tüm tedavülleriyle birlikte dosya arasına konulmalı, Hazine tapusunun oluştuğu tarihten geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait farklı evrelerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı ile aynı dönemlere ilişin varsa memleket haritaları ve uydu fotoğrafları temin edilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra da mahallinde yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, davada yararı bulunmayan ve komşu köylerde ikamet eden üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, tespit bilirkişilerin tümü, sağ olmaları halinde belirtmelik bilirkişileri ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve üç kişilik ziraat bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, varsa tevzi çalışmaları sırasında uygulanan kayıt ve belgelerin çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı, çekişmeli taşınmazın davacılar tarafından dava dışı… isimli şahsa hibe edilip edilmediği, hibe edilmiş ise zilyetliğinin devredilip devredilmediği, öncesinin mera, yayla gibi özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilmeli, yapılacak inceleme sırasında özellikle toprak tevzi çalışmasından önceki kullanım şeklinin tespitine çalışılmalı; ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, kamu orta malı mera olup olmadığı yada meradan açılıp açılmadığı, taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun bir zilyetlik bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, çekişmeli taşınmaz ile komşu taşınmazlar arasında toprak yapısı ve bitki örtüsü bakımından fark bulunup bulunmadığı hususlarında bilimsel verilere dayalı gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisine toprak tevzi haritası, mera tahsis haritası ve kadastro paftasının ölçekleri eşitlenip çakıştırılmak suretiyle çekişmeli taşınmazın her üç haritadaki konumlarını gösterir şekilde rapor ve kroki düzenlettirilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmazın fotoğrafların çekildiği tarihlerdeki niteliğini ve kullanım şeklini açıklayan ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, yapılacak inceleme sırasında uydu fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılmalı, çekişmeli taşınmaz ve çevresinin yakın plan panoramik fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde taşınmazın sınırları kabaca işaretlenmeli; çekişmeli taşınmazın toprak tevzi komisyonunca alınan mera tahsis kararının kapsamında kalması ve öncesi itibariyle kadim mera olması halinde davanın reddine karar verilmeli, kadim mera olmadığının anlaşılması halinde ise tevzi tarihine kadar, Hazinenin toprak tevzi tapusunun kapsamında kaldığının belirlenmesi halinde ise tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar 3402 sayılı Yasa’nın 14 ve 46/1.maddelerinde sözü edilen zilyetlikle kazanım koşullarının davacılar lehine gerçekleşip gerçekleşmediği saptanmalı, bundan sonra da toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.