Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/5819 E. 2018/7995 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5819
KARAR NO : 2018/7995
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
… sonucunda … İli, Doğubayazıt İlçesi, Kargakonmaz Köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 148 parsel sayılı, 24.097,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz … adına; 122 ada 9 parsel sayılı, 36.210,47 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise 1/2’şer hisse ile … ve … adlarına irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit ve tescil edilmiştir. Davacı …, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, mahalli bilirkişilerin ve tanıkların beyanlarına ve davaya konu taşınmazın … tutanağına göre davacının dava konusu taşınmazları yıllar önce oğluna, yani davalının eşine verdiği, davalının eşinin ölümünden sonra yapılan … çalışmalarında söz konusu taşınmazların davalı adına kaydedildiği ve … tespitinden önceye dönük davacı lehine kesintisiz 20 yıl zilyetlik şartı oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davalı, cevap dilekçesinde, davacının eşinin babası olduğunu, taşınmazların eşinden kaldığını; keşifte ise, davacıya ait olan dava konusu taşınmazların eşine devredildiğini belirtmiştir. Keşifte dinlenen mahalli bilirkişi …, 105 ada 148 parsel sayılı taşınmazın davacıya babasından kaldığını, uzun süredir davacının kullandığını, bir ara davalının da burayı ekip biçtiğini, 122 ada 9 parsel sayılı taşınmazın ise davacının babasına ait olduğunu ve davacının oğlunun 15 sene önce vefat ettiğini, aralarında nasıl bir paylaşım olduğunu ve taşınmazın kime kaldığını bilmediğini; davacı tanığı … ise, taşınmazların davacının babasına ait olduğunu, davacıya babasından kaldığını, davacının oğlunun 15 sene önce vefat ettiğini, sonrasında taşınmazın davacıya kaldığını bildirmiştir. Mahkemenin gerekçesinde değindiği gibi dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalının eşine verildiği hususunda mahalli bilirkişi ve tanık beyanı bulunmadığı gibi, dava konusu taşınmazların kime ait olduğu konusundaki beyanlar da açık ve net değildir. Bu hususun tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması gerekir. Bu şekilde eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulamaz. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları ile HMK’nın 31. maddesi uyarınca … tutanağı düzenlenirken beyanlarına başvurulan tespit bilirkişilerinin de katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek mahalli bilirkişi, tespit bilirkişi ve tanıklardan öncesi davacıya ait olan çekişmeli taşınmazların davacı tarafından oğluna (davalının eşine) hibe edilip edilmediği davacının, oğlunun sağlığında da taşınmazda kullanmış olup olmadığı hususlarında ayrıntılı bilgi alınmalı, alınan beyanlar ile önceki keşif beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde yöntemince çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 19.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.