Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/5480 E. 2018/7991 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5480
KARAR NO : 2018/7991
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “… Mahkemesi’nin Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin Onama kararı ile kesinleşen ilamının elindeki dava bakımından kesin delil olması söz konusu değil ise de, davacı aleyhine güçlü delil niteliğinde olduğu belirtilerek, buna göre mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmiş olmasının isabetsizliğine” değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir. Davacı … vekilinin 27.03.2015 tarihli temyiz istemi, yasal süresi içerisinde yapılmadığı gerekçesiyle Mahkemenin 08.07.2015 tarihli ek kararı ile reddedilmiş; bu kez ek karar davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK ile yürürlükten kalkan, ancak temyize ilişkin hükümleri karar tarihinde halen yürürlükte olan HUMK’nın 432. maddesinde “Temyiz, kanuni süre geçtikten sonra yapılır veya temyizi kabil olmayan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme temyiz isteminin reddine karar verir ve Yargıtaya gönderme için yatırılan parayı kullanarak ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder. Bu ret kararı tebliğinden itibaren yedi gün içinde temyiz edilebilir, temyiz edildiği ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya kararı veren mahkemece Yargıtay’a yollanır.” hükmü düzenlenmiştir. Mahkemece davacı … vekilinin temyiz talebinin reddine dair ek karar davacı vekiline 27.08.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı vekilince 04.09.2015 tarihinde temyiz edilmiştir. Her ne kadar Mahkemenin ek kararında temyiz süresi 8 gün olarak gösterilmiş ise de, yukarıda açıklanan maddeye göre süre kanunen belirlenmiş olup 7 gündür. Hukuk Genel Kurulunun 12.12.2012 tarih ve 2012/9-1170 Esas, 2012/1172 Karar sayılı ilamında yasada öngörülen süreler ve bu sürelere uymamanın neticeleri açıkça belirtilmiştir. Anılan kararda 1086 sayılı HUMK ile 6100 sayılı HMK’da öngörülen sürelerin nitelikleri bakımından, taraflar için ve mahkemeler için konulmuş süreler olmak üzere ikiye ayrıldığı, sürelerin önemli bir kısmının, taraflar için konulmuş süreler olup tarafların, bu süreler içinde belli işlemlerin yapabileceği veya yapmaları gerektiği, bu süre içinde yapılamayan işlemlerin tekrar yapılamayacağı ve süreyi kaçıran taraf aleyhine sonuç doğuracağı, taraflar için konulmuş sürelerin kanunda belirtilen süreler ve hakim tarafından belirtilen süreler olmak üzere ikiye ayrıldığı, kanunda belirtilen sürelerin kanun tarafından öngörülmüş (cevap süresi, temyiz süresi gibi) süreler olup, bu sürelerin kesin olduğu belirtilmiştir. HGK’nın yukarıda anılan kararında da değinildiği üzere kanuni süreler açıkça belirtilen ayrıcalıklar dışında kesin olup HUMK’nın 159. ve halen yürürlükte olan HMK’nın 90. maddesinde belirtildiği gibi hakim tarafından azaltılıp çoğaltılamayacağına göre hakimin kanunda belirlenen 7 günlük temyiz süresini “8 gün olarak” açıklamış olması hukuki sonuç doğurmayacağından davacı vekilinin temyiz inceleme isteminin süre yönünden REDDİNE, 19.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.