Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/4690 E. 2018/8264 K. 25.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4690
KARAR NO : 2018/8264
KARAR TARİHİ : 25.12.2018

MAHKEMESİ :… MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : … TESPİTİNE İTİRAZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
… sırasında … İlçesi, Bağlarpınar Köyü çalışma alanında bulunan dava ve temyize konu 150 ada 7 parsel sayılı 182,88 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve hibe nedeniyle eşit paylarla …, … ve … adına 198 ada 2 parsel sayılı 230,32 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … adına tespit edilmiştir. Davacı … …, 150 ada 7 parsel sayılı taşınmaz hakkında tapu kaydına, 198 ada 2 parsel sayılı taşınmaz hakkında ise satın almaya dayanarak adına tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında …, dava konusu 150 ada 7 parsel sayılı taşınmaz hakkında tapu kaydına dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı … … ve müdahil …’in 150 ada 7 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davalarının reddine, taşınmazın tespit gibi tesciline, çekişmeli 198 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın kısmen kabulüne, taşınmazın 30.09.2015 tarihli teknik bilirkişi raporuna ekli haritada (B) harfi ile gösterilen 123,06 metrekare yüzölçümündeki bölümünün taşınmazdan ifraz edilerek … tespitinin iptali ile … tutanağındaki niteliğiyle yeni parsel numarası verilerek davacı İsmail oğlu … adına tapuya tesciline; taşınmazın ifrazdan sonra kalan bölümünün aynı parsel numarası ile tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, müdahil … ve davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava konusu 150 ada 7 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz nedenlerinin incelenmesi neticesinde; Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden müdahil …’den alınmasına,
2- Dava konusu 198 ada 2 parsel sayılı taşınmazda (B) bölümüne ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, davacı … yararına kazandırıcı zamanaşımı yoluyla kazanma koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Davacı …, satın alma hukuki nedenine dayanmış, davalı … ise irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davanın reddini savunmuştur. Keşif sırasında iki mahalli bilirkişi taşınmazın “…” soyisimli kişilere ait olduğunu, ancak kimin kullanımında olduğunu bilmediklerini; bir mahalli bilirkişi taşınmazın öncesinin … …’ya ait olduğunu, ölümüyle davalıya kaldığını beyan etmiş, tespit bilirkişisi ise taşınmazın öncesinin … …’ya ait olduğunu ve taşınmazın kuzeydeki bölümünü davacıya sattığını duyduğunu, davacının uzun yıllar yurt dışında yaşadığını, davacının eşi …’nin dava konusu edilen taşınmaz bölümü üzerindeki tandırı yaptığını beyan etmiştir. Mahkemece, beyanlar arasındaki çelişki giderilmemiş, beyanlarda geçen … …’nun kim olduğu, taraflar ile irs ilişkisi olup olmadığı, taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, halen kimin zilyetliğinde olduğu, davacı ve davalı arasında ırsi ilişki bulunup bulunmadığı ve davacının yurt dışında bulunduğu sırada taşınmaz üzerindeki zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü hususları araştırılmamıştır. Eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm verilemez.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için, davada re’sen araştırma ilkesinin uygulanmasını gerektirecek bir durum bulunmadığı göz önüne alınarak, taraflara iddia ve savunmaları ile delilleri açıklattırılmalı, tarafların kendi aralarındaki irsi ilişki ile keşifte ismi geçen … … ile aralarındaki irsi veya akdi ilişki çözülmeli, bu amaçla nüfus kayıtları getirtilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri ve fen bilirkişi huzuru ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesinde kime ait olduğu, kimden kaldığı, kim tarafından ne zamandan beri ne sıfatla ve ne suretle kullanıldığı, satın alma işlemi olup olmadığı, taşınmazın miras bırakan sıfatında sayılabilecek kişi ve kişilere ait olması halinde terekesinin taksim edilip edilmediği, taşınmazın kime kaldığı, halen kimin zilyetliğinde olduğu hususları duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de, hükme esas alınan 30.09.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda kabul kararı verilen (B) bölümünün yüzölçümü raporun birinci sayfasında 123,06 metrekare olarak belirtilmiş olmasına rağmen, aynı raporda kroki üzerinde B:145,62 metrekare olarak belirlenmiş olmasına rağmen bu çelişki dahi giderilmeksizin hüküm kurulmuş olması da isabetsiz olup, davalı …’nun temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı …’ya iadesine, 25.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.