Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/445 E. 2018/6340 K. 05.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/445
KARAR NO : 2018/6340
KARAR TARİHİ : 05.11.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı …, … İlçesi … Mahallesi çalışma alanında bulunan ve … sırasında taşlık-kayalık olduğundan bahisle tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmaz bölümlerinin, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenlerine dayanarak adına tescili istemiyle … ve … Köyü Tüzel Kişiliği aleyhine dava açmıştır. Davalı … vekili, davacının davasının reddi ile çekişmeli taşınmaz bölümlerinin … adına tapuya tescili isteğinde bulunmuştur. Yargılama sırasında 6360 sayılı Yasa uyarınca … ile … davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 24.325,02 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün davacı … adına tapuya tesciline, davalı Hazinenin bu kısma ve fen bilirkişi raporunda (B) harfleriyle gösterilen kısma yönelik tescil talebinin ise reddine karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili, davalı … vekili ile davalı … vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1- Fen bilirkişi raporunda (B) harfiyle gösterilen taşınmaz bölümü yönünden yapılan temyiz incelemesinde; Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bu bölümün ekonomik yarar sağlanacak yerlerden olmadığının tüm dosya kapsamından anlaşılmasına göre, davalı … vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle bu bölüme yönelik usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen taşınmaz bölümü yönünden yapılan temyiz incelemesinde; Davacı …, … sırasında taşlık-kayalık olduğu gerekçesiyle tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmaz bölümünün imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenlerine dayanarak adına tecili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı taraf yararına imar-ihya ve zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında 4721 sayılı TMK’nın 713/3. maddesi uyarınca davanın yasal hasım konumunda olan … ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliğine birlikte yöneltilmesi zorunludur. Yasal hasım konumundaki tüzel kişiler davaya dahil edilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması mümkün değildir. Somut olayda, …, … ile … yargılamaya katılmış ise de, hükme esas alınan fen bilirkişi raporuna göre çekişmeli taşınmazın güney sınırından doğu-batı istikametinde karayolu ve doğalgaz boru hattı geçtiği ancak buna rağmen mahkemece ilgili kamu tüzel kişilikleri olarak yasal hasım konumunda bulunan Karayolları Genel Müdürlüğü ile doğalgaz boru hattından sorumlu kamu kurumunun tespit edilip yöntemince davaya dahil edilmediği, dolayısıyla da usulüne uygun şekilde taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girildiği görülmüştür. Taraf teşkili dava şartlarından olup, taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında Mahkeme hakimince re’sen gözetilmesi gerekir. Taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilip karar verilemez. Mahkemece verilen karar bu açıdan isabetsiz olduğu gibi, davanın esası bakımından yapılan inceleme ve araştırma da yetersizdir. Şöyle ki, çekişmeli taşınmazın güneyinde bulunan karayolu ve doğalgaz boru hattına ilişkin olarak herhangi bir kamulaştırma işlemi bulunup bulunmadığı hususu araştırılmamış, var ise kamulaştırmaya ilişkin tüm belge, kroki, fotoğraf ve haritalar getirtilip yöntemine uygun şekilde mahalline uygulanmamıştır. Ayrıca, çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin … tespit tutanakları ve varsa dayanakları, hükmen ya da ihdasen oluşan tapu kayıtları bulunmakta ise oluşumlarına ilişkin ilam, belge ve haritalar, davalı olanlar bulunmakta ise dava dosyaları getirtilip incelenmemiş, bilirkişi ve tanıkların beyanlarının doğruluğu bu belge ve kayıtlarla denetlenmemiştir. Yine, harita mühendisi bilirkişiden tek bir tarihe ait hava fotoğrafı üzerinden rapor alınmış, böylelikle uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan hava fotoğraflarından yöntemine uygun şekilde yararlanılmamıştır. Hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın doğu sınırında mera alanı bulunduğu belirtildiği halde, yöntemine uygun şekilde mera araştırması yapılmamış, doğudaki mera alanının eylemli mera olup olmadığı ve çekişmeli taşınmaz bölümü ile mera alanı arasında doğal ya da yapay bir ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı belirlenmemiş, komşu köylerde ikamet eden mahalli bilirkişiler keşif mahalline çağrılarak dinlenilmemiştir. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, öncelikle Karayolları Genel Müdürlüğü ile doğalgaz boru hattından sorumlu kamu kurumunu davaya dahil etmek üzere davacı tarafa süre ve imkan tanınmalı, anılan kamu kurumları davaya dahil edildikten sonra husumet yaygınlaştırılıp dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uygun şekilde kendilerine tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmalı, çekişmeli taşınmazın güney sınırında bulunan karayolu ve doğal gaz boru hattına ilişkin olarak herhangi bir kamulaştırma işlemi bulunup bulunmadığı sorularak varsa yapılan kamulaştırma işlemine ilişkin tüm belge, kroki, fotoğraf ve haritalar getirtilerek dosyasına konulmalı, çekişmeli taşınmaz bölümüne komşu parsellerin … tespit tutanakları ve varsa dayanakları, hükmen ya da ihdasen oluşan tapu kayıtları bulunmakta ise oluşumlarına ilişin ilam, belge ve haritalar, davalı olanlar bulunmakta ise dava dosyaları getirtilmeli, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait farklı tarihlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik çift hava fotoğrafı ile aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile bir fen, bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi ile üç ziraat mühendisinden oluşacak bilirkişi kurulunun huzuruyla keşif yapılmalıdır.
Yapılacak keşifte, yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, evveliyatı itibariyle mera, yaylak, otlak gibi kamunun ortak kullandığı yerlerden yada imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise buna en erken ne zaman başlanıldığı ve imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü, taşınmazın öncesinin davacının murisine ya da başkalarına ait olması halinde zilyetliğinin davacıya ne şekilde intikal ettiği, muristen intikal etmesi halinde mirasçılar arasında taksim, bağış ya da satış gibi bir hukuki işlem bulunup bulunmadığı, taşınmazın sınırlarında geçmişten bugüne kadar herhangi bir değişiklik olup olmadığı, sınırda mera alanı bulunması halinde mera alanı ile çekişmeli taşınmaz arasında doğal ya da yapay bir ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümünün eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, evveliyatı itibariyle mera, yaylak, otlak gibi kamu orta mallarından ya da imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp tamamlandığı, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, sınırda mera alanı bulunması halinde mera alanı ile çekişmeli taşınmaz arasında doğal ya da yapay ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığı hususlarını açıklayan, bilimsel verilere dayalı ve komşu taşınmazlarla mukayese edilecek şekilde düzenlenmiş rapor aldırılmalı, çekişmeli taşınmaz ve çevresinin yakın plan panoramik fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmaz sınırları kabaca işaretlettirilmeli, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğini, mera, yaylak ya da otlak gibi kamu malı niteliğinde olup olmadığını, sınırlarını, taşınmaz bölümü üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini, varsa imar-ihyanın tamamlanma tarihini açıklayan rapor düzenlettirilmeli, sunulan raporda çekişmeli taşınmaz bölümünün memleket haritası ve uydu fotoğrafları üzerindeki konumu gösterilmeli; fen bilirkişisinden keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir, ayrıca dava konusu taşınmazın … paftasının ölçeği ile varsa kamulaştırma haritası ölçeği eşitlenerek çakıştırılmak suretiyle kamulaştırmaya konu alanın 3402 sayılı Yasa’nın 20/A maddesi uyarınca kapsamının belirlendiği ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları, teknik raporlar ile komşu parsel tutanakları ve dayanak kayıtlarıyla denetlenmeli, yapılan araştırma ve inceleme neticesinde dava konusu taşınmazların öncesi itibariyle kamu orta malı olmayıp, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun anlaşılması halinde iktisap edilebilmesi için emek ve para sarf edilerek tarıma elverişli hale getirildikten sonra, dava tarihine kadar yirmi yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin davacı lehine nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla geçmesi gerektiği dikkate alınmalı, taşınmazın öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olmadığının tespit edilmesi halinde ise 3402 sayılı Yasa’nın 14.maddesinde öngörülen zilyetlikle kazanım şartlarının davacı lehine gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden …’na iadesine, 05.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.