Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/443 E. 2018/6338 K. 05.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/443
KARAR NO : 2018/6338
KARAR TARİHİ : 05.11.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen temyize konu taşınmaz bölümünün imar planı kapsamında kalıp kalmadığı, imar planı kapsamında kalmakta ise imar planının onaylanma tarihine kadar imar-ihya ve zilyetlikle kazanım koşullarının davacı taraf yararına gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması, bölgede uygulanan imar planına ve bu planın onaylanmasına ilişkin tüm belgelerin …’ndan getirtilerek dosya arasına konulması, bölgeye ait en eski tarihli 1/25.000 ve 1/5000 ölçekli memleket haritaları ile imar planının onaylandığı tarihin dava tarihinden önce olması halinde imar planının onay tarihinden, onay tarihinin dava tarihinden sonra olması halinde ise dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ilişkin stereoskopik hava fotoğraflarının dosya arasına getirtilmesi, mahallinde fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu ile yerel bilirkişi ve tanıkların katılımıyla keşif yapılması, jeodezi ve fotogrametri mühendisine yukarıda belirtilen hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak duruma göre imar planının onaylanma ya da dava tarihine kadar taşınmazın ne kadar süreden beri ve ne şekilde kullanıldığının kesin olarak saptanması, memleket haritası ve hava fotoğrafları ile … paftasını çakıştırmalı şekilde gösteren ayrıntılı ve denetime açık rapor ve kroki düzenlettirilmesi, zilyetliğin kim tarafından ve ne şekilde sürdürüldüğü, hangi tarihte taşınmazın imar-ihyasına başlandığı ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususlarında yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, imar-ihyanın tamamlandığı tarihten duruma göre imar planının onay tarihine ya da dava tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolup dolmadığının hesaplanması, ziraatçi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz ve çevresinin toprak yapısının incelenmesi sonucu düzenlenen denetime açık karşılaştırmalı rapor aldırılması, TMK’nın 713. maddesinde yazılı yasal ilanların yaptırılması, bundan sonra da toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 1.489,00 metrekare yüzölçümündeki temyize konu taşınmaz bölümünün davacı … adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili ile davalı … vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Mahkemece, fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen temyize konu taşınmaz bölümü üzerinde davacı taraf yararına imar-ihya ve zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz bölümü, 1952 yılında yapılan … çalışmaları sırasında dağlık-taşlık yerlerden olduğu gerekçesiyle tescil harici bırakılmış olup, bu nitelikteki yerlerin imar-ihya ve zilyetlik yoluyla iktisap edilebilmesi mümkündür. Ne var ki, 3402 sayılı … Kanunu’nun 17. maddesinin son fıkrası hükmüyle, il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalan taşınmazların imar-ihya ve zilyetlik yolu ile kazanılmaları yasaklanmıştır. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 6. maddesinde, imar planlarının “… İmar Planları” ve “Uygulama İmar Planları” şeklinde düzenlenecekleri belirtilmiş, aynı Kanun’un 5. maddesinde de, nazım ve uygulama imar planlarının tanımları yapılmıştır. Dolayısıyla, nazım ve uygulama imar planlarının kapsamında kalan taşınmazların 3402 sayılı Yasa’nın 17. maddesi uyarınca imar-ihya ve zilyetlik yolu ile kazanılmaları mümkün değildir. Buna karşılık, imar planı içerisinde bulunmayan ya da imar planı içerisine alındığı tarihe kadar yasanın aradığı kazanma koşulları gerçekleşmiş olan taşınmazların, zilyetleri adına tespit ve tescil edilebilmeleri mümkündür. Somut olayda, …’nın müzekkere cevabı ve fen bilirkişi raporuna göre, çekişmeli taşınmaz 14.07.2006 onay tarihli ve 1/25.000 ölçekli nazım imar planının kapsamında kalmakta olup, nazım imar planı askı ilan süresinin sonunda 14.08.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Mahallinde yapılan keşifte alınan beyanlar ve tüm dosya kapsamına göre, temyize konu taşınmaz bölümü üzerindeki imar-ihya çalışmaları 1988-1990 yılları arasında tamamlanmıştır. Evveliyatı itibariyle imar-ihyaya muhtaç bulunan bir taşınmazın imar-ihya ve zilyetlik yoluyla iktisap edilebilmesi için, imar-ihya çalışmalarının tamamlanarak taşınmazın tarım arazisi haline getirilmesi ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihten imar planı kapsamına alındığı tarihe kadar da yirmi yıllık nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla zilyetlik süresinin dolmuş olması gerekir. Öte yandan, bu nitelikteki yerlerde gerçekleşen ev ve avlusu şeklindeki bir kullanım ekonomik amaca uygun bir zilyetlik olarak da değerlendirilemez. Olayımızda imar-ihya çalışmalarının tamamlandığı 1988-1990 yılları ile nazım imar planının kesinleştiği 2006 yılı arasında yirmi yıllık zilyetlikle iktisap süresi dolmamış, dolayısıyla da davacı taraf yararına imar-ihya ve zilyetlikle iktisap koşulları gerçekleşmemiştir. Hal böyle olunca, davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, davalılar … ve … vekillerinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden Belediyeye iadesine,
05.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.