Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/4415 E. 2018/7529 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4415
KARAR NO : 2018/7529
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ :… MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında … İlçesi Oruçlu Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı … adına kayıtlı bulunan eski 830 parsel sayılı 23.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 114 ada 35 parsel numarasıyla ve 22.945,50 metrekare yüzölçümlü olarak; davalı … adına tapuda kayıtlı bulunan eski 1506 parsel sayılı 3.924,77 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, 114 ada 34 parsel numarasıyla ve 4.417,50 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiş; … tarafından komisyona itiraz edilmesi üzerine ise 114 ada 35 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümü 22.132,68 metrekare olarak; 114 ada 34 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümü ise 4.272,75 metrekare olarak düzeltilmiştir. Davacı …, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin davaya ait taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazların uygulama tespitleri gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından haritasında işaretlenmeli, fen bilirkişisinden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Fen bilirkişisinden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve “ada raporu” ile “uygulama tutanağı ve haritasını” irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için fen bilirkişisinden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Fen bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda mahkemece, çekişmeli taşınmazlara ait tesis kadastrosuna ait ölçü krokisi ve ölçü cetveli ile çekişmeli 1506 parsel sayılı taşınmazın 829 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşturulduğu anlaşılmasına göre bu taşınmazın ifrazına ilişkin bilgi ve belgeler ile arazi kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları ile temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilmemiş, uzman bilirkişi kurulundan yukarıda açıklanan şekilde rapor ve harita alınmamış, bilirkişi kurulunun taşınmazın tesis kadastrosu sırasındaki ve uygulama kadastrosu sırasındaki durumunu net olarak ortaya koymayan, tesis ve uygulama kadastrolarına ait paftalar ile komisyon tarafından oluşturulan haritanın dahi çakıştırılmadığı denetime elverişsiz ve soyut raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Hal böyle olunca; öncelikle yukarıda belirtilen eksik belgeler temin edilmeli, daha sonra harita mühendisi sıfatına sahip önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu, yerel bilirkişi ve taraf tanıkları hazır olduğu halde mahallinde keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, teknik bilirkişiler eliyle yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmalı, taşınmazlardaki yüzölçüm farklılığının hangi nedenden kaynaklandığı kesin olarak belirlenmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de çekişmeli taşınmazların uygulama tespitlerinden sonra … Komisyonuna yapılan itiraz neticesinde taşınmazların sınır ve yüzölçümleri değiştirildiği halde davanın reddine karar verildikten sonra “taşınmazların komisyon kararı gibi tescillerine” karar verilmesi gerekirken; “uygulama tespitleri gibi tescillerine” karar verilmesi dahi isabetsiz olup, davacı … vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.