Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/4350 E. 2019/278 K. 25.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4350
KARAR NO : 2019/278
KARAR TARİHİ : 25.01.2019

MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında … Köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 10 parsel sayılı ve 34.932,40 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla vasfıyla … adına; 102 ada 13 parsel sayılı ve 20.516,38 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla vasfıyla … adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, 4753 sayılı Yasa ile oluşan tapu kaydına ve taşınmazların 1936 yılından beri Hazinenin hüküm ve tasarrufunda olduğu iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 102 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Çekişmeli 102 ada 10 parsel sayılı taşınmaz yönünden, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve Hazine tapusunun oluşturulduğu tarihe kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 46/1 ve 14. maddelerinde öngörülen zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği mahkemece yapılan keşif, uygulama, bilirkişi ve tanık sözleri ile belirlendiğine göre davacı Hazine vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, dava tapu iptali ve tescil davası olup çekişmeli taşınmaz tapuda kayıtlı olduğuna göre davanın reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmesi isabetsiz ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın hüküm fıkrasının 2. bendinin hüküm yerinden çıkartılarak hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA,
2- Çekişmeli 102 ada 13 parsel sayılı taşınmaz yönünden; … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile davacı… tarafından aynı iddia ve sebeplerle dava açıldığı, hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesi ile 23.02.2011 tarihinde 2011/197 Karar numarası ile eldeki dosya ile birleştirildiği halde birleşen dosya hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Hal böyle olunca, asıl dosya ile birlikte birleşen dosya hakkında karar verilmemesi isabetsiz olduğu gibi karar başlığında birleşen dosya davacısının isminin gösterilmemesi dahi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.