Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/3877 E. 2018/8355 K. 27.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3877
KARAR NO : 2018/8355
KARAR TARİHİ : 27.12.2018

MAHKEMESİ :… MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : … TESPİTİNE İTİRAZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
… sırasında …/Yakacık Mahallesi çalışma alanında bulunan 509 ada 46 parsel sayılı 545,69 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacılar … ve … tarafından davalı … aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan elatmanın önlenmesi davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle … Mahkemesine aktarılmıştır. Yargılama sırasında … bağış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya müdahil olmuştur. … Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanağı ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı … ve …’ün davalarının reddine, müdahil …’un davasının kabulüne, çekişmeli 509 ada 46 parsel sayılı taşınmazın … adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddesi uyarınca davalı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacılar Hakkın Düzgün ve …, 1315 Yoklama 8 sıra sayılı sicilden gelen 18.09.1974 tarih ve 47 sıra sayılı tapu kaydına dayanarak dava açmışlardır. Dosya kapsamında fen bilirkişi raporunda davacı tarafın dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsadığı belirtilmişse de mahkemece gerekçeli kararda fen bilirkişisi tarafından hazırlanan raporun sadece içeriği yazılmış, taşınmazın tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı, kapsamında kalıyorsa davalı … yararına 3402 sayılı … Kanunu’nun 13/B-c maddesinde öngörülen şartların oluşup oluşmadığı hususları kararda tartışılmamıştır. Ayrıca mahallinde yapılan keşifte dayanak tapu kaydının uygulanmasında çekişmeli taşınmaza komşu tüm parsellere ait … tutanakları getirtilmediğinden tapu kaydının mevki ve hudut itibariyle çekişmeli taşınmaza uyup uymadığı kesin olarak belirlenmemiştir.
O halde; doğru sonuca ulaşılabilmesi için; davacıların tutunduğu tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri, varsa haritası ve çekişmeli taşınmazın doğusunda yoldan sonraki komşu parsellere ait onaylı tutanak suretleri ile varsa dayanağı olan belgeler tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımı ile keşif yapılmalıdır. Tapu kaydı yerel bilirkişiler yardımı ile zemine uygulanmalı, tapu hudutlarından “yol” ve “sırma” hudutlarının sabit hudutlar olup olmadığı belirlenmeli, yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye tapu kayıtlarında tarif edilen sınır yerleri, düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ile de denetlenerek tapu kaydının kapsamı kesin olarak belirlenmeli, tapunun taşınmaza uyduğunun belirlenmesi halinde, davacılar tapu kaydının 1/4 payı üzerinde elbirliği hükümleri uyarınca malik olduklarından davacılardan…’in üçüncü kişiye satışının hukuki kıymetinin bulunmadığı, pay satışının 3402 sayılı Yasa’nın 13/B-b maddesinden yararlanamayacağı düşünülmeli, yine 3402 sayılı Yasa’nın 13/B-c maddesi uyarınca davacıların tapudaki paylarının ya da tapu maliki … oğlu …payının hukuki değerini koruyup korumadığı değerlendirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 27.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.