Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/3741 E. 2018/7555 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3741
KARAR NO : 2018/7555
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
… sonucu …İlçesi Akçahatipler Köyü çalışma alanında bulunan 126 ada 228, 233, 235, 149 ada 149, 151 ada 22, 153 ada 5 parsel sayılı ve sırasıyla 650.89, 214.86, 394.67, 2.298.33, 1.610,50 ve 58,66 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 4/6 payı davacı … adına, geriye kalan kısmı 1/6’şar payla … ve … adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı …, irsen intikal, taksim, pay satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak davalıların payına yönelik tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 126 ada 22, 233, 235, 149 ada 149, 153 ada 5 parsel sayılı taşınmazlardaki davalı … ve …’nın paylarının iptali ile davacı … adına, 151 ada 22 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile 29.01.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile belirtilen bölümün eşit paylarla davalılar …, … adına, (B) harfi ile belirtilen bölümün davacı … adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … vekili tarafından harca yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Davacı … vekilinin temyizi, harcın fazla hesaplandığına yöneliktir. Davacı … çekişmeli taşınmazlarda bulunan davalı … ve …’ya ait payların iptali ile kendi adına tescilini talep etmiştir. Yargılama sırasında dosyaya ibraz edilen taraflar arasında yapıldığı anlaşılan 05.08.2013 tarihli sulh sözleşmesinde 126 ada 159 ve 169 ada 3 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi bırakılması, 126 ada 228, 233, 235, 149 ada 149 ve 153 ada 5 parsel sayılı taşınmazların davacı … adına tescili, 151 ada 22 parsel sayılı taşınmazın ise 1.010,50 metrekare bölümünün davalılar Muzaffer ve … adına, 600,00 metrekare bölümünün ise davacı … adına tescili yönünde anlaştıkları belirtilmiştir. Anılan sözleşme gereğince yargılama sırasında davacı … 126 ada 159 ve 169 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar yönündeki davasından feragat etmiş, davalılar Muzaffer ve … ise 126 ada 228, 233, 235, 149 ada 149 ve 153 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davacının davasını kabul etmişler, bilahare ise taraflar vekalet ücreti ve masraf taleplerinin olmadığını belirtmişlerdir. Şu halde; mahkemece harcın davacı taraf üzerinde bırakılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gibi davacı tarafın bu hususa yönelen bir itirazı ya da temyizi de bulunmamaktadır. Ne var ki; 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi “davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır” hükmünü içermekte olup mahkemece hükmedilen harcın hangi oran üzerinden ve ne şekilde hesaplandığı anlaşılamamaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece tarafların sulh, kabul ve feragat beyanlarının ilk celseden sonra gerçekleştiği göz önüne alınarak harcın denetime olanak verecek şekilde hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı … vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.