Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/3721 E. 2018/8326 K. 26.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3721
KARAR NO : 2018/8326
KARAR TARİHİ : 26.12.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar … ve …,… İlçesi, Geldibuldu Köyü çalışma alanında bulunan ve 1984 yılında yapılan … sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adlarına tescili istemiyle dava açmışlar, yargılama sırasında davalı … davanın reddi ile çekişmeli taşınmaz bölümlerinin … adına tescili talebinde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 08.04.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 17.739,46 metrekare, (B) harfi ile gösterilen 7.669,60 metrekare ve (C) harfi ile gösterilen 5.179,81 metrekarelik taşınmaz bölümlerinin davacılar adına tapuya tesciline; davacıların (D) harfi ile gösterilen 2.047,45 metrekare ve (E) harfi ile gösterilen 7.100,06 metrekarelik taşınmaz bölümlerine ilişkin taleplerinin reddi ile bu kısımların davalı … adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Teknik bilirkişi raporunda (D) ve (E) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümleri yönünden davacılar vekilinin esasa, davalı … vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının bakımından dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Davalı … vekilinin teknik bilirkişi raporunda (A), (B) ve (C) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince dava, 4721 sayılı TMK’nın 713/1, 3402 sayılı … Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, taşınmaz bölümleri üzerinde davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacılar, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayanarak adlarına tescili isteğinde bulunmuşlardır. Mahallinde yapılan keşifte beyanına başvurulan mahalli bilirkişiler taşınmaz bölümlerinin öncesinin … tarafından kullanıldığını, davacıların bu şahıstan satın aldıklarını; davacıların tanıkları ise, davacıların murislerinin kullanımında olduğunu, son 23-24 yıldan beri ise davacılar tarafından kullanıldığını beyan ettikleri halde ne sebeple davacıların zilyetliği sürdürdükleri açıklanmamış, bu husus davacılara da açıklattırılmamıştır. Öte yandan bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olduğu kuşkusuzdur. Ancak 1985 yılına ait hava fotoğrafında taşınmazda imar-ihya olmadığı belirtildiği, imar-ihya yapılmış olarak görünen 1999 yılı hava fotoğrafı tarihi ile dava tarihi arasında 20 yıllık zilyetlik süresi bulunmadığı halde, aradaki süreye ilişkin hava fotoğrafları araştırılıp getirtilmemiş; ziraatçi raporu yetersiz olduğu halde 1999 yılı 3 kişilik ziraatçı bilirkişi kurulundan taşınmaz bölümlerinin öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyaya hangi tarihte başlandığını ve tamamlandığını, taşınmaz bölümlerinin kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, komşu taşınmazlara ait kayıtlar getirtilerek mahalli bilirkişi ve tanık beyanları denetlenmemiş, bu kayıtların taşınmaz yönünü ne gösterdikleri üzerinde de durulmamıştır. Eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; öncelikle, davacılar çekişmeli taşınmaz bölümlerinin murislerinden (dedelerinden) kaldığını belirttiğine göre, kendilerine ne şekilde intikal ettiği, bilirkişilerin taşınmazın dava dışı … adlı kişiden satın alındığına ilişkin beyanları karşısında, bu beyanlar hususunda açıklamaları istenmeli, taksim, bağış, satın alma vs. gibi nedenlerden birine dayanmaları durumunda, bu hususu kanıtlamaları için süre ve imkan verilmeli; bu şekilde davacıların aktif dava ehliyetleri bulunduğu sonucuna varılması halinde öncelikle çekişmeli taşınmaz bölümlerini gösteren, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı’ndan, dava konusu taşınmazlara komşu taşınmazların … tutanak ve dayanakları ilgili yerlerden getirtilip dosya arasına konulmalı; dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımı ile mahallinde yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan; dava konusu taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar- ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, davacıların açıklayacağı dava sebebi de dikkate alınarak taşınmaz bölümlerinin paylaşım, satın alma, bağış ya da başka yolla davacılara geçip geçmediği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazın bölümlerinin yönünü ne okuduğu belirlenmeli; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz bölümleri üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmaz bölümlerinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, muhtaç yerlerden ise imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı olarak değerlendiren ve taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliğini, taşınmazlarda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; teknik bilirkişiye ise keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmaz bölümlerini komşularıyla birlikte gösterir şekilde krokili rapor düzenlettirilmeli; zilyetlikle kazanma şartlarının davacılar lehine oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 26.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.