Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/3637 E. 2018/6432 K. 06.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3637
KARAR NO : 2018/6432
KARAR TARİHİ : 06.11.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “mahkemece yapılan keşifte alınan beyanların sağlıklı olmadığı belirtilerek, mahallinde yeniden keşif yapılarak taşınmazın satışının ve zilyetliğin devrinin yapılıp yapılmadığı ve zilyetliğin sürdürülüş şekli konularında sağlıklı, çelişkiye mahal vermeyecek ve maddi olaylara dayalı beyanların alınması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda dava konusu taşınmazın evveliyatında etrafındaki taşınmazlarla bir bütün olduğu ve kardeşler arası yapılan taksim sonucu çekişmeli taşınmazın…’a, yola sınır olan diğer taşınmazların ise davacının murisi … …’a verildiği, …’ın kendisine ait olan kısmını davalının babası …’e satıp devrettiği ve ölümüyle taşınmazın davalıya kaldığı ve davalının zilyetliğini sürdürdüğü belirtilerek hüküm kurulmuş olup, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli olmadığı gibi, bozma ilamına uyulduğu halde bozma ilamının gerekleri de tam olarak yerine getirilmemiştir. Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğuna göre, bozma ilamında işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin yerine getirilmesi zaruridir. Yargıtay ilamında dava konusu taşınmazın öncesinin kime ait olduğu ve kimin hangi tarihten bu yana ne sıfatla kullandığı hususunda sağlıklı beyanlar alınarak hüküm kurulması gereğine değinilmiştir. Mahkeme kararının gerekçesinde keşif sırasında alınan beyanlar arasındaki çelişkilerin giderilmeye çalışıldığı ancak çelişkilerin giderilemediği ve hangi beyana neden üstünlük tanındığı açıklanmış ise de keşif sırasında bilirkişi ve tanıklar arasında yüzleştirme yapılmak suretiyle beyanları arasındaki çelişki giderilmeye çalışılmamıştır. Eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulması isabetsizdir.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişisi huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak olan keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, …’in satışı ile zilyetliğinin …’e devredilip devredilmediği, tespit tarihine kadar kimin hangi sıfatla ve ne kadar süre ile zilyet olduğu hususları etraflıca sorulup, maddi olaylara dayalı olarak açıklatılmak suretiyle kesin olarak belirlenmeli, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 06.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.