Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/3600 E. 2018/6658 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3600
KARAR NO : 2018/6658
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
… sonucu … İlçesi, … Köyü çalışma alanında bulunan 141 ada 9 parsel sayılı 17.984,98 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak vasfıyla davalı … adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı … ve arkadaşları, … sonucunda adlarına tescil edilen 141 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile çekişmeli taşınmazın bir bütün olduğu ve tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiasıyla tapu iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 141 ada 9 parsel sayılı taşınmazın davalı … adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı … temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmaz üzerinde davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacıların tutunduğu 07.11.1995 tarih ve 6 sıra sayılı tapu kaydı … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 29.11.1994 tarih, 1988/118 Esas ve 1994/320 sayılı kararı ile hükmen oluştuğu halde mahkemece tescil ilamı getirtilmemiş, tapu kaydının tescil ilamı ve krokisi uygulanmak suretiyle kapsamı belirlenmemiştir. Eksik araştırma, inceleme ve değerlendirme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için, öncelikle davacıların tutunduğu tapu kaydının oluşumuna esas tescil ilamı getirtilmeli, bundan sonra yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi hazır olduğu halde taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında davacı tarafın dayandığı tapu kaydı ve haritası uygulanıp kapsamı 3402 sayılı … Kanunu’nun 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmeli, davacıların tutunduğu tapunun dayanağını oluşturan tescil ilamında davalı Hazinenin taraf olup olmadığı belirlenmeli, taraf olduğu takdirde tescil ilamı taraflar arasında kesin hüküm teşkil edip davalı tarafı bağlayacağından öncelikle tescil krokisi uygulanarak kapsamı belirlenmeli ve tapu kaydının kapsamının uyması halinde bu bölümün davacılar adına tesciline karar verilmelidir. Tescil krokisinin uygulama kabiliyetinin bulunmaması durumunda ise tapu kaydının hudutlarının mahalli bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, uygulama sonucunda çekişmeli taşınmazın tapu kayıt kapsamı dışında kalan bölümleri yönünden tapunun oluştuğu 1995 tarihinden çekişmeli taşınmazın … tespitinin yapıldığı 2007 tarihine kadar 3402 sayılı … Kanunu’nun 14. maddesinde belirtilen 20 yıllık sürenin dolmaması nedeniyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle iktisap koşullarının davacılar yararına gerçekleşmeyeceği göz önünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; çekişmeli taşınmazın teknik bilirkişinin raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.560,52 metrekarelik bölümünün davacı tarafın mahkeme heyetine gösterdiği ve kendilerine ait olduğunu iddia ettikleri yer olduğu raporda belirtilmesine rağmen, mahkemece çekişmeli taşınmazın tamamının mı yoksa raporda belirtilen bölümünün mü dava konusu edildiği davacılara sorulup açıklattırılmadan taşınmazın tamamı yönünden hüküm kurulması dahi isabetsiz olup, davalı … temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 14.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.