Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/3323 E. 2018/7162 K. 28.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3323
KARAR NO : 2018/7162
KARAR TARİHİ : 28.11.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı …, … İlçesi, … Köyü çalışma alanında bulunan ve 2006 tarihinde yapılan … çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümleri ile … sonucu … Köyü çalışma alanında bulunan, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak vasfıyla davalı … adına tespit ve tescil edilen 101 ada 133 parsel sayılı 37.373,935 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın bir bölümü hakkında satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak; davacı … ve arkadaşları ise, Denizgölü Köyü çalışma alanında bulunan ve … çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında aynı nedenlere dayanarak adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır.Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı … yönünden davanın açılmamış sayılmasına; diğer davacılar yönünden ise davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı …’un teknik bilirkişi raporunda (G) harfi ile gösterilen tescil harici taşınmaz bölümüne ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Davacı … Işık’ın teknik bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen tescil harici taşınmaz bölümleri ile çekişmeli 101 ada 133 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan ve (C) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümüne ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı, dava konusu taşınmaz bölümleri hakkında satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Dava konusu taşınmaz bölümlerine ilişkin jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi raporunda; 1984 ve 2004 yıllarına ait incelenen hava fotoğraflarında çekişmeli taşınmaz bölümlerinin boş, doğal görünümde olduklarının ve üzerlerinde tarımsal faaliyet yapılmamış olduğunun, sabit sınırların taşınmaz bölümleri üzerinde mevcut olmadığının belirtilmiş olmasına ve ayrıca dosya kapsamından davacı lehine 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddesi koşullarının gerçekleşmemiş olduğunun anlaşılmış olmasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
3- Davacılar …, …, … ve …’ın teknik bilirkişi raporunda (D), (E), (F) ve (H) harfleri ile gösterilen tescil harici taşınmaz bölümlerine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava, 4721 sayılı TMK’nın 713/1 ve 3402 sayılı … Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu taşınmaz bölümlerinin mera niteliğinde olduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de; taşınmaz bölümlerinin niteliği ve zilyetlik yönünden yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, taşınmaz bölümlerinin niteliği ile ilgili olarak usulüne uygun mer’a araştırması yapılmamış, varsa mera tahsisi, mera norm kararı ile tahsis tutanağı ve paftası ilgili yerlerden getirtilerek mahallinde uygulanıp nizalı taşınmaz bölümlerinin bu belgeler kapsamında kalıp kalmadığı, taşınmaz bölümlerinin öncesinin kadim mera veya kamu malı niteliğinde yayla olup olmadığı araştırılmamış; çekişmeli taşınmaz bölümlerinin öncesinin imar-ihyaya tabi bir yer olup olmadığı, imar-ihyaya tabi bir yer olması halinde ise emek ve para harcanmak suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilip getirilmediği ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçip geçmediği denetlenmemiş, taşınmaz bölümlerinin niteliğini ve kullanım süresini en iyi belirleme yöntemi olan hava fotoğraflarından sadece 1984 ve 2004 yıllarına ait olanlardan yararlanılmış, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin hangi tarihte ve ne sebeple tescil harici bırakıldığı sorulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin hangi tarihte ve neden tespit harici bırakıldıkları … Müdürlüğü’nden sorulmalı, taşınmaz bölümlerinin bulunduğu yerde varsa mera tahsis kararı, mera norm kararı, ekleri ve haritaları ile dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı tarihlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Komutanlığı’ndan getirtilerek dosyasına konulmalı, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmaz bölümlerinin bulunduğu köy ile komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, taraf tanıkları, fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi ve üç kişilik ziraat bilirkişi kurulu aracılığıyla keşif yapılmalı; yapılacak keşifte varsa mera tahsis ve norm kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, mera tahsisi ve norm kararı yoksa, taşınmaz bölümlerinin öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera veya kamu malı niteliğinde yayla olup olmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümleri ile varsa mera nitelikli taşınmaz arasında ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığı, taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, öncesinin mera veya kamu malı niteliğinde yayla olup olmadığı hususları tek tek ve olaylara dayalı olarak mahalli bilirkişi ve tanıklardan sorulup saptanmaya çalışılmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine hava fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, kullanıma ara verilip verilmediği, taşınmaz bölümlerinin mera veya kamu malı yayla niteliğinde olup olmadığı hususlarında rapor düzenlettirilmeli; zirai bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, çekişmeli taşınmaz bölümleri ile komşu taşınmazların toprak yapısı ve
niteliği hususunda fark bulunup bulunmadığı, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin mera veya kamu malı niteliğinde yayla veya meradan açma olup olmadığını irdeleyen, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin niteliğini, kullanım durumunu ve zilyetlik süresini kesin olarak belirleyen rapor hazırlattırılmalı, taşınmaz bölümlerinden hangi bölümüne ait olduğuna dair gerekli açıklamanın yapıldığı fotoğraflar raporlara eklenmeli; fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 28.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.