Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/3280 E. 2018/6116 K. 22.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3280
KARAR NO : 2018/6116
KARAR TARİHİ : 22.10.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : …, …
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu .. İlçesi Hilmiye Köyü çalışma alanında bulunan 120 ada 69 parsel sayılı 4.535,58 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle kestanelik vasfıyla … adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı …, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 120 ada 69 parsel sayılı taşınmazın … adına olan tapu kaydının iptali ile davacı … adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece çekişmeli taşınmazın sınırında dere bulunduğu halde jeolog bilirkişiden rapor alınmamış, tek ziraat bilirkişisi tarafından düzenlenen ve taşınmazın niteliği, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi, üzerinde bulunan ağaçların sayısı, yaşı ve aşılı olup olmadığı hususlarında herhangi bir tespit ve bilgi içermeyen soyut ve yetersiz rapora itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; öncelikle mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile üç kişilik ziraat bilirkişi kurulu, fen bilirkişisi ve jeoloji mühendisi bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte tanık ve yerel bilirkişilerden taşınmazın önceki durumu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, varsa imar-ihya çalışmalarının hangi tarihte tamamlandığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi beyanları bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, üç kişilik ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın niteliği, toprak yapısı, zirai faaliyete konu olup olmadığı, zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, taşınmaz üzerindeki ağaçların aşılı olup olmadığı, aşılı ise aşı yaşları hususlarında; jeolog bilirkişisinden ise dava konusu taşınmazın bitişiğindeki Oylat Deresi yatağından kazanılıp kazanılmadığı ve halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığı hususlarında ayrıntılı rapor alınmalı, dava konusu taşınmazın tüm yönlerinden çekilmiş fotoğrafları dosya arasına konulmalı, fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden belediyeye iadesine, 22.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.