Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/3250 E. 2018/6114 K. 22.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3250
KARAR NO : 2018/6114
KARAR TARİHİ : 22.10.2018

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
KANAN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Dava konusu taşınmaza ilişkin olarak; tespit tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, memleket haritası (1/25000 ve 1/5000 ölçekli haritalar) ve varsa en eski uydu fotoğraflarının temin edilmesi, komşu taşınmazların kadastro tutanak ve dayanaklarının getirtilmesi; ardından dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarına; taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, imar-ihya edilip edilmediği, edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı tarihin açıklattırılması, taşınmaz bölümü kullanılmıyor ise kullanılmama nedeninin terk iradesine dayalı olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, davalının terör nedeniyle taşınmazı kullanamadığı iddiaları üzerinde durulması, iddiaların geçerliliğinin araştırılması, çevre taşınmazlarda da aynı şekilde terör nedeniyle kullanılamayan taşınmazlar olup olmadığı, terörün sona ermesi ile tekrar kullanılmaya başlanıp başlanmadıkları hususları etraflıca sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması; jeodozi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisine haritalar, hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yaptırılması ve üç kişilik ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın imar-ihya öncesi ve sonrası niteliği ile imar-ihyasının hangi tarihte başlayıp, hangi tarihte tamamlandığı, zilyetliğin başlangıcı ve sürdürülüş biçimi ve kullanım durumunu kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirleyen ve önceki raporları da irdeler rapor alınması, HMK’nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulması; fen bilirkişisince bu fotoğraflar üzerinde taşınmazın sınırlarının kabaca işaretlenmesi ondan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 111 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, 07.12.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (7B) harfi ile gösterilen 10.314,50 metrekare kısmın davacı Hazine adına tesciline, (7A) harfi ile gösterilen kısım yönünden davanın reddine, tespit gibi davalı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir
Mahkemece; çekişmeli 111 ada 7 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümü yönünden davalı lehine zilyetlikle kazanım koşulları oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Mahallinde yapılan keşif sonucu dosyaya ibraz edilen ziraat bilirkişi kurulu raporunda çekişmeli taşınmaz bölümünün yer yer kayalık olup üzerinde ekili dikili kültür bitkisinin bulunmadığı belirtildiği gibi anılan rapor ekinde bulunan çekişmeli taşınmaza ait fotoğrafların da ziraat bilirkişi raporundaki sözü edilen hususları doğrular nitelikte olduğu anlaşılmasına göre davalı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğundan söz edilemez. Hal böyle olunca; bu bölüme yönelik davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 22.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.